Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden TK'nun 21/2. maddesine göre yapmasının kanuna aykırı olduğu, ayrıca, Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek, şikayetçiye önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapıldığından da usulsüz olduğu-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Borçlu şirket avukatına gönderilen satış ilânının; tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmeden, aynı adreste çalışan sekreterine tebliğ edilmesi haline, tebliğ işleminin, usulsüz olacağı- Şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi halinde, işin esasına girilemeyeceğinden, şikayetçi aleyhine %10 oranında para cezasına hükmedilemeyeceği-
Öncelikle kendisine tebliğ yapılacak şahsın adreste bulunmadığı tespit edilerek mazbataya yazılması, daha sonra aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine tebligat yapılması gerekeceği-
Yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeninin araştırılarak komşu (kapıcı, yönetici) beyanının alınmasının, beyanda bulunan komşunun mutlaka adı ve soyadının ve komşu olduğunun tebligat parçasına yazılmasının gerekeceği, aksi halde yapılan tebliğ işleminin geçersiz olacağı- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya, alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerine tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Hasma tebliğin Tebligat Kanunu'nun 39. maddesine aykırı olduğu- İhalenin feshi istemiyle açılan davada, "tapudaki ilgili" sıfatına sahip olan şikayetçinin, tapu sicilinde adresinin olup olmadığı tespit edilip İİK. mad. 127 uyarınca satış ilânının usulünce tebliğ edilip edilmediğinin belirlenmesi gerektiği-
Muhatabın adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığının, adreste bulunmama sebebinin ve tevziat saatlerinden sonra tebligat adresine dönüp dönmeyeceğinin sorularak tespit edilmediği, haber bırakılan komşunun imzasının alınmadığı, imzadan imtina edilmiş ise bu durumun da tevsik edilmediği görüldüğünden, tebliğ işleminin usulsüz olduğu- İİK. mad. 127 gereğince, taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Gerçek kişilere Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için ilgilinin adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması ve ayrıca muhataba bu adreste daha önce usulüne uygun bir tebligatın da yapılmış olması gerektiği-Tebligat mazbatasında, muhatabın bulunup bulunmadığı belirtilmeden "Muhatap ile birlikte aynı konutta beraber ve sürekli oturan yetkili ....'a tebliğ edilmiştir" şerhi ile yapılan tebligatın usulsüz olduğu- İİK. mad. 127 gereğince, satış ilanının borçluya tebliği zorunlu olup, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Lehine tapuya şerh edilmiş aile konutu şerhi bulunan şikayetçinin tapu sicilindeki ilgililerden ve dolayısıyla ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olduğu; tapu sicilinde adresi bulunan ilgiliye satış ilanının tebliğ edilmemesi ya da usulsüz tebliğinin başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu-
Satış ilanının borçluya, alacaklıya ve tapudaki ilgililere tebliğ edilmemesi ya da usulsüz tebliği ihalenin feshi nedeni olduğu- Şikayetçi taşınmaz hissedarına satış ilanı tebliğ edilmediği gibi şikayetçi borçluya TK'nun 21/2'ye uygun meşruhat içermeyen tebligat gönderildiğinden ihalenin feshi isteminin kabul gerektiği-
K. takdiri raporu ile satış ilanının, menfi tespit davası açıp meskeniyet şikayetinde bulunmak ve ihalenin feshi talep etmek suretiyle takip safahatine katılan borçlu vekiline tebliğinin zorunlu olduğu- İcra dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, menfi tespit, meskeniyet ve ihalenin feshi hakkındaki ilamların dosya arasında mevcut bulunması karşısında, borçlunun icra evresinde vekille temsil edildiği ve takibin vekille sürdürüldüğü gerçeğini ortadan kaldırmayacağından, kıymet takdirinin ve satış ilanının vekil yerine asile tebliğinin usulsüz olduğu-