İflasın ertelenmesi davası-
Bir sermaye şirketinin iflas erteleme talebinde bulunabilmesi için borca batık olmasının gerekli olduğu, bir sermaye şirketinin borca batıklık bildiriminde bulunarak iflasını istemesi halinde, bu durumun mahkemece re’sen tespiti gerekeceği, borca batıklığın tespitinde TTK'nın 376. maddesinde gösterildiği şekilde varlıkların rayiç değerlerinin ve İİK'nın 178/1. maddesinde belirtilen alacakların gerçek değerlerinin göz önünde bulundurulması gerekeceği-
Mahkemece, iflasın ertelenmesi müessesesinin ön gördüğü tüm tedbir kararlarından yararlanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, tedbir tarihinden kararın verildiği tarihe kadar geçen 5 yıl 7 ay 10 günlük süre boyunca, davacının iflasın ertelenmesi tedbirlerinden fiilen ve hukuken yararlandığı ancak borca batıklıktan kurtulmadığı gibi ekonomik durumunun da iyi olmadığı ve iyileşme umudunun bulunmadığı gerekçesi ile davacının iflasın ertelenmesi talebinin reddi ile iflasının açılmasına dair verilen kararın onandığı- İİK. mad. 178. maddesi uyarınca iflasa karar verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması gerektiği, borca batıklığın, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumu olduğu- İflas talebi üzerine mahkemenin bilirkişi incelemesi yaparak iflas talebinin yerinde olup olmadığını belirlediği, borca batıklığın tespiti için borca batıklık bilançosunun hazırlanması gerektiği, şirketin borca batık durumda olup olmadığının rayiç değerlere göre tespit edileceği, mahallinde keşif yapılarak, uzman bilirkişi aracılığıyla tespit edilebilen niteliklerine göre kayıtlardaki malvarlığının (örn; araçlar, model ve yaş gibi diğer özelliklerine göre) rayiç tespitinin yapılmasının mümkün olduğu, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmesi gerektiği- Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklığın sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmelerin de dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği, açıklanan durum karşısında, mahkemece yapılacak işin, davacı tarafça karar düzeltme aşamasında dosyaya ibraz edilen bilgi ve belgeler de dikkate alınarak, konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden alınacak teknik, detaylı ve denetime elverişli rapor sonucuna göre davacı şirketin borca batıklıktan çıkıp çıkmadığının tespiti olduğundan, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerektiği-
Bilirkişi raporu ile kayyım raporları arasında farklı tespitlere yer verilmiş olup mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilmeme gerekçesi tam olarak açıklanmadan, kayyım raporları nazara alınarak iflas erteleme talebinin davacı şirket yönünden kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
Gerekçede yer alan “iflasına karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” ibaresinin maddi hatadan kaynaklandığı ve mahallinde düzeltilebileceği-
İK. mad. 178. maddesi uyarınca iflasa karar verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması gerektiği- Borca batıklığın, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumu olduğu- İflas talebi üzerine mahkemenin bilirkişi incelemesi yaparak iflas talebinin yerinde olup olmadığını belirleyeceği- Borca batıklığın tespiti için borca batıklık bilançosunun hazırlanması gerektiği, şirketin borca batık durumda olup olmadığının rayiç değerlere göre tespit edileceği, mahallinde keşif yapılarak, uzman bilirkişi aracılığıyla tespit edilebilen niteliklerine göre kayıtlardaki malvarlığının (örn; araçlar, model ve yaş gibi diğer özelliklerine göre) rayiç tespitinin yapılmasının mümkün olduğu, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmesi gerektiği- Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklığın sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmelerin de dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği- Mahkemece davacı şirketin mevcut kayıtları; mahkemece ulaşılabilecek tapu, trafik, sanayi ve ticaret odaları, ticaret sicil kayıtları gibi hakkında bilgi alınabilecek belgeler, varlık kalemlerinin rayiç değerlerine ilişkin uzman (teknik) bilirkişi görüşleri ve somut olay bakımından özellik arz edebilecek diğer verilerin toplanmasından sonra, konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden alınacak teknik, detaylı ve denetime elverişli rapor sonucuna göre borca batıklığın tespiti ile varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Önce, şirket varlıklarının rayiç değerlerinin ve borca batıklığın tespiti, bu şartın mevcut olduğunun anlaşılması halinde de, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının, somut verilere dayalı olarak, bilimsel şekilde değerlendirilmesi gerektiğinden, bu hususlarda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden önceki bilirkişi ve kayyım raporlarını, şirketin mali durumunu ve iyileştirme projesini değerlendiren; açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınıp, rapor içeriği 6100 sayılı HMK'nın 282. maddelerinde belirtildiği şekilde hukuksal değerlendirmeye tâbi tutularak bir karar verilmesi gerekmekeceği-
İflasa tabi bir kişi veya şirket hakkında kesinleşmiş bir iflas kararı varken, ikinci bir iflas kararı verilmesinin mümkün olmadığı-