Doğrudan doğruya iflâsını isteyen borçlunun, bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını dilekçesine eklememiş olması halinde, iflâsına karar verilemeyeceği–
Borçlunun istemiyle iflâsına karar verildikten sonra borçlunun vazgeçmesi nedeniyle, iflâs davasının reddine karar verilemeyeceği–
Vesayet altındaki kişi adına vasinin hem sulh hukuk (vesayet ma-kamı) ve hem de asliye hukuk mahkemesinden (denetim makamından) izin alarak, doğrudan doğruya iflas isteminde bulunabileceği–
İflas davasını kabule yetki veren vekaletname uyarınca, iflas talebinin davalı vekilince (veya borçlu asil tarafından) kabul edilmiş olması halinde, ayrıca davalıya depo emri çıkarılmasına gerek kalmayacağı-
Şirketin iflasını isteyebilmek için özel yetkiye gerek bulunduğu—
İflasın açılmasından sonra ödemeye ya da başka bir nedene dayanan vazgeçme istek ve iradesinin, iflas hükmünün ve iflas halinin ortadan kaldırılması sonucunu doğurmayacağı ve iflasa ait hükümlerin uygulanmasını engellemeyeceği- İflâsın açıldığı andan itibaren alacaklıların kaydı için gerekli sürenin sona ermesiyle beraber -iflâs hükmü kesinleşmemiş dahi olsa- İİK'nun 182. maddesindeki şartlar oluşmuş ise, iflâsın kaldırılabileceği-
Komandit ortağın, kendisinin doğrudan doğruya iflâsını isteyebileceği–
Borçlu komandit şirketin temsilcisi konumundaki komandite ortakların, şirketten borç para alarak ödememelerinin "kötüniyetli davranış" sayılacağı ve şirketin konkordato teklifinin onanmamasını gerektireceği-
Hem gerçek ve hem de tüzel kişilerin, İİK. 178 çerçevesinde, kendilerinin iflâsını isteyebileceği–