İflas talebinin dayanağı olan İİK. mad 177'de şirketin aciz halinde bulunması nedeninin sayılmamış olduğu- İİK. mad. 43'e göre, iflasa tabi borçlu aleyhine haciz veya iflas yollarından birinin seçilmesi mümkün olduğu, bu yollardan birini seçen alacaklının, bir defaya mahsus olmak üzere takip yolunu değiştirebileceği, bu imkanı kullanmak isteyen alacaklının takip yolunu değiştirdiğine ilişkin dilekçe vermesinin yeterli olduğu, başvuruyu alan icra müdürünün, önceki takip talebi ve ödeme emrine uygun olarak bir ödeme emri düzenleyip borçlu veya borçlulara göndermesi gerektiği, takip yolunun değiştirilmesi halinde, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipteki ödeme emrindeki borç miktarı ile iflas ödeme emrindeki borç miktarı aynı olmamasının isabetsiz olduğu-
İİK. mad. 43 uyarınca sadece “takip şekli”nin değiştirebileceği, “alacak miktarı”nın değiştirilemeyeceği-
Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması, iflas davası-
İflas davasının, iflas ödeme emrinin borçluya tebliğini izleyen bir yıl içinde açılması gerekeceği- . Davacı, davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazını kabul ederek, dosyanın gönderilmesini ve buradan yeni ödeme emri tebliğini istememiş ya da yasal süresi içinde dava açmamış, bütün bunların yerine derdest ve itiraz uğraşmış bir takip varken, ikinci takibe girişmiş olduğundan, yasal geçerliliği bulunmayan ve borçlu tarafından derdestlik hususunda açıkça itiraz konusu edilen ikinci takibe dayalı olarak açılan davanın reddi gerektiği-
İİK.’nun 43/II maddesinin tanımış olduğu seçim hakkının sadece icra takibi (ilamlı-ilamsız) ile iflas takibi arasında geçerli olduğu, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe genel haciz yol ile devam edilemeyeceği-
Takip yolunun değiştirilmesi halinde yeni takip yoluna ilişkin ödeme emrinin borçluya tebliğinin zorunlu olduğu, takibin iflas yolu ile takibe çevrilmesinden sonra, bu yola ilişkin ödeme emri borçluya tebliğ edilmeden iflasının istenemeyeceği-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış olan ilamsız icra takibinin, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine İİK.’nun 43/II maddesi uyarınca dönüştürülemeyeceği-
Sermaye şirketlerinin ortakları ile yöneticilerinin, sadece bu sıfatları nedeniyle iflasa tabi tutulamayacakları, bu kişilerin ancak “tacir” olmaları halinde iflaslarının istenebileceği-
Kooperatif mallarının Toplu Konut Kanunu gereği devlet malı sayılmasının, kooperatifin iflasa tabi olmadığı sonucuna doğurmayacağı, Türk hukukunda kooperatiflerin iflasa tabi olduğu-
Kambiyo senedine dayalı olarak borçlu hakkında yapılan genel haciz yoluyla takipte gönderilen “örnek:7 ödeme emri”ne borçlunun süresi içinde itiraz edip takibi durdurmasından sonra, aynı dosyadan borçluya “örnek:10 ödeme emri” gönderilemeyeceği-