«Esnaf» sayılan (ve kasaplık yapan) borçlunun iflâsına karar verilemeyeceği-
Aynı takipte borçlulara hem «örnek 12 iflâs ödeme emri» hem de «örnek 163 ödeme emri» çıkarılamayacağı–
Borçlunun, ticaret sicilinde kayıtlı olmamasına rağmen, gerçekte «tacir sayılan kişi»lerden olduğunun, her türlü kanıtla isbat edilebileceği (ve iflâsına karar verilebileceği)–
Önceki takipte gönderilen ödeme emrine vekil vasıtasıyla itiraz edilmiş olması halinde, iflâs yolu ile takibe çevrilmesi sonucu çıkarılacak iflâs ödeme emrinin, borçlunun vekiline tebliğinde usulsüzlük bulunmadığı–
Alacaklının -İİK. 43 uyarınca- takip yolunu değiştirmesi «haciz yolu ile» takibi, «iflâs yolu ile» takibe çevirmesi halinde, önceki takipte konulmuş olan hacizlerin düşeceği–
7 örnek ödeme emrine dayanan takibin itiraz üzerinde durmasından sonra, altı ay içinde Tetkik Merciindeki «itirazın kaldırılması»nı istemeyen alacaklının mahkemeden ilâm almak zorunda kalacağı–
«İflâs yolu ile» yapılan takibin, «kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile» takibe çevrilmesi halinde, ödeme emrinin, takipte vekille temsil edilen borçlunun vekiline gönderilmesi gerekeceği–
Genel haciz yolu ile takibin iflas yolu ile takibe çevrilmesi sonucunda açılan iflas davasında, önceki takip kesinleşmiş durumda olsa da olmasa da, davalı-borçlunun takibe (borca) yönelik itirazlarının mahkemede inceleneceği—
«Tacir» sıfatını taşımayan kişilerin, kural olarak iflâsına karar verilemeyeceği–
Türk Ticaret Kanunu uyarınca tacir olan/sayılan gerçek ya da tüzel kişiler hakkında iflas ödeme emri gönderilip, iflas davası açılabileceği—