Tahkikat aşaması bitmeden verilen ıslah dilekçesinin süresinde verilmiş olduğunun kabulü gerektiği- Usülüne uygun olarak zina sebebi ile boşanma kararı verilmesinin talep edildiği sonrasında süresinde verilen ıslah dilekçesi ile terditli olarak zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine dayalı olarak boşanma talep edildiği dikkate alınarak öncelikle davalı karşı davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma talebi ile ilgili olumlu ya da olumsuz hüküm kurulması gerektiği-
20.07.2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 Sayılı Kanunla getirilen yeni düzenlemye göre Yargıtay bozma ararından sonraki yargılama safhasında da ıslah yapılabileceği-Ancak bu durumda Yargıtay bozma kararıyla ortaya çıkmış olan kazanılmış hakların kaldırılamayacağı-
28.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2. maddesi ile Yargıtayın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı gözetilerek, usulü kazanılmış hakkın istisnası niteliğindeki yasa değişikliği uyarınca karar verilmesi gerektiği- Mahkemece davacı tarafın ıslahına değer verilerek hüküm tesis edilmesinin yerinde olduğu-
Her ne kadar mahkemece bozma kararına uyularak davanın ıslah edilmemiş hali ile kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; usule ilişkin olan hükümlerin derhal uygulanması gerektiği gözetilerek, 28.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2. maddesi ile Yargıtay'ın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı gözetilerek usule ilişkin kazanılmış hakkın istisnası niteliğindeki yasa değişikliği uyarınca davacının ıslah dilekçesinin kabul edilmesi gerekeceği-
28/07/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2. maddesi ile Yargıtayın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı gözetilerek, usulü kazanılmış hakkın istisnası niteliğindeki kanun değişikliği uyarınca karar verilmesi gerekliliği hasıl olmakla; davalının ıslah ile ileri sürdüğü davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunun belirlenmesi gerekeceği- Dava konusu taşınmazlarda yapıldığı bildirilen çalışmalar ile yine taşınmaz nedeniyle ödendiği bildirilen para cezasının ayrı ayrı incelenmesinin uyuşmazlığın çözümü için zorunlu olduğu, öncelikle davacı tarafın yapmış olduğu bu çalışmanın taşınmaz maliklerinin menfaatine mi yoksa davacı tarafın kendi menfaatine mi olduğunun, diğer bir anlatımla taşınmaz için yapılan bu giderlerin zorunlu gider olup olmadığının belirlenmesi gerekeceği, ancak böyle bir saptamadan sonra istem hakkında vekâletsiz iş görme hükümlerinin ve 10 yıllık zamanaşımı süresinin mi yoksa sebepsiz zenginleşme hükümlerinin ve 1 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği yönünde bir değerlendirme yapılabileceği-
Her ne kadar mahkemece bozma kararına uyularak davanın ıslah edilmemiş hali ile kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; usule ilişkin olan hükümlerin derhal uygulanması gerektiği gözetilerek, 28.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2.maddesi ile Yargıtayın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı gözetilerek usule ilişkin kazanılmış hakkın istisnası niteliğindeki yasa değişikliği uyarınca davacının ıslah dilekçesi ile birlikte davanın kabulü gerekeceği-
Davacının dilekçelerinden davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının anlaşıldığı- Yargıtayın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceği- Mahkemece, davanın belirsiz alacak davası olduğu dikkate alınarak, davacı tarafça sunulan dilekçenin talep arttırım dilekçesi olduğunun kabulü gerektiği-
22.07.2020 yürürlük tarihli, 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK'nın 177/2.maddesi uyarınca; "dosya Yargıtay’ın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz" hükmü gereği bozmadan sonra ıslah yapılabileceğinden, ıslah edilen bedel üzerinden vekalet ücreti hesaplanmasında bir hata bulunmamasından ve vekalet ücretinden temlik alanların temlik miktarı kadar sorumlu olduklarına ilişkin itirazların, temlik alanlar arasındaki iç rücu ilişkisinde dikkate alınması gerekeceği-
Her ne kadar mahkemece bozma kararına uyularak davanın ıslah edilmemiş hali ile kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; usule ilişkin olan hükümlerin derhal uygulanması gerektiği gözetilerek, 28.07.2020 yürürlülük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK'nın 177/2. maddesi ile Yargıtay'ın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir eylem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı gözetilerek usule ilişkin kazanılmış hakkın istisnası niteliğinde yasa değişikliği uyarınca davacının ıslah dilekçesinin kabul edilmesi gerekeceği-
Yargıtay’ın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılmasının mümkün olduğu-