Uyuşmazlık konusu yevmiye ve ikramiye farkı, yıpranma primi alacaklarını, davacı; sendikaya üye olduğu ve toplu iş sözleşmesinden yaralanabileceği tarihi, çalışma süresini, en son ödenen ücreti, toplu iş sözleşmesi gereği alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını, yan alacaklarını iş yerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince belirleyebilecek durumda olduğundan, talep edilen alacak kalemlerinin belirsiz alacak olmadığı-
Davacı vekili tarafından kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı talebi belirsiz alacak davası niteliğinde açılmış ise de, davacı, çalışma süresini, yıllık izin sürelerini ve ücretini belirleyebildiğinden anılan alacaklar yönünden objektif imkansızlıktan bahsedebilme imkanı bulunmadığı, bu itibarla, mahkemece, söz konusu alacakların belirsiz alacak davasına konu olamayacakları gerekçesiyle, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Vardiya nöbet primi, altıncı gün primi, giyecek yardımı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada, Uyuşmazlık konusu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan vardiya primi, altıncı gün primi, fark ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile giyecek yardımı alacakları bakımından; talep içeriğinden de açıkça anlaşıldığı üzere, davacının sendikaya üye olduğu ve toplu iş sözleşmesinden yaralanabileceği tarihi, çalışma süresini, en son ödenen ücreti, toplu iş sözleşmesi gereği alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını, ödenmesi gereken vardiya primi, altıncı gün primi, fark ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile giyecek yardımı tutarını, işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince belirleyebilecek durumda olduğu; bu halde toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark vardiya primi, altıncı gün primi, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile giyecek yardımı alacaklarının, belirsiz alacak olarak nitelendirilemeyeceği-
Davacı vekili tarafından kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve ücret alacağı talebi belirsiz alacak davası niteliğinde açılmış ise de davacı, çalışma süresini, yıllık izin sürelerini ve ücretini belirleyebildiğinden anılan alacaklar yönünden objektif imkansızlıktan bahsedebilme imkanının bulunmadığı, bu itibarla mahkemece, söz konusu alacakların belirsiz alacak davasına konu olamayacakları gerekçesiyle, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık konusu yevmiye ve ikramiye farkı, yıpranma primi alacaklarını, davacı; sendikaya üye olduğu ve toplu iş sözleşmesinden yaralanabileceği tarihi, çalışma süresini, en son ödenen ücreti, toplu iş sözleşmesi gereği alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını, yan alacaklarını işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince belirleyebilecek durumda olduğundan, talep edilen alacak kalemlerinin belirsiz alacak olmadığı-
Davacı tarafından dava belirsiz alacak davası şeklinde açılmış ise de somut olayın özelliklerine göre kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti talebinin belirsiz alacak davasına konu oluşturabileceği davacı tarafından somut olarak ortaya konulup, argümanlarla desteklenerek ispatlanamadığından bu taleplere ilişkin davaların hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık konusu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret farkı, yıpranma primi farkı, ilave tediye ve akdi ikramiye farkı alacakları bakımından; talep içeriğinden de açıkça anlaşıldığı üzere, davacı sendikaya üye olduğu ve toplu iş sözleşmesinden yaralanabileceği tarihi, çalışma süresini, en son ödenen ücreti, toplu iş sözleşmesi gereği alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını, ödenmesi gereken ücret farkı, yıpranma primi farkı, ilave tediye ve akdi ikramiye farkı tutarını iş yerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince belirleyebilecek durumda olmadığından, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ücret farkı, yıpranma primi farkı, ilave tediye ve akdi ikramiye farkı alacaklarının, belirsiz alacak olmadığı-
Kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai, hafta tatili, kötü niyet tazminatı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada; iş hukukundan kaynaklanan alacaklar bakımından baştan belirli veya belirsiz alacak davası şeklinde belirleme yapmanın kural olarak doğru ve mümkün olmadığı; bu sebeple iş hukukunda da belirsiz alacak davasının açılabilmesinin, bu davanın açılması için gerekli şartların varlığına bağlı olduğu-
Dava belirsiz alacak davası olarak açılmadığı ve dava dilekçesi ve ıslah dilekçesinde de, söz konusu alacaklar için temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesine yönelik talebinin olmadığından, davacının ıslah dilekçesi ile faiz yönünden bir talebi olmasa da dava dilekçesinde talebinin olması sebebiyle ıslah ile artırılan miktarlar için de faiz talebinin var kabul edileceği, davacının temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesine yönelik bir talebi olmadığı gözetildiğinde mahkemenin taleple bağlı olarak dava ve ıslah tarihlerini esas alarak karar vermesi gerekeceği, davacının kıdem tazminatı dışında kalan diğer alacakları yönünden; dava ile talep edilen kısımlar için dava tarihinden itibaren, ıslah dilekçesinde talep edilen ve dava dilekçesindeki tutarın dışında kalan kısımlar için ise; ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği-
Manevi tazminat, kişinin haksız eylem sonucu duyduğu acı ve elemin giderilmesini amaçladığı, zarar gören, bu zararın giderilmesi için öngördüğü miktarı kendisi belirleyerek talepte bulunabileceği-Manevi tazminat, niteliği itibariyle belirsiz alacak davası olarak istenemez ise de, dava dilekçesinde ... TL manevi tazminat talep edildiği belirtildiğine göre belirtilen bu miktar üzerinden işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-