Vekaletnamede davalıların adlarına kayıtlı taşınmazlarla ilgili olarak taksim, ifraz, intikal, rızai taksim sözleşmesi de dahil olmak üzere bir taşınmazla ilgili yapılabilecek her türlü tasarruf konusunda davacıya yetki verdiklerinden davacının taksim sözleşmesine kendi adına asaleten, davalılar adına vekaleten katıldığının kabulü gerekeceği, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ve Tapu Müdürlüğünün taksim sözleşmesine değer vermesi, davalıların kendi lehlerine yapılan tapudaki işleme bugüne kadar itiraz etmemiş olması ve sözleşmenin yapıldığı tarih üzerinden geçen süreler birlikte değerlendirildiğinde; davalıların sözleşmenin geçersizliğini savunmalarının hakkın kötüye kullanılması (TMK m.2) niteliğinde olacağı-
TMK'nun 676. maddesi hükmüne göre; tapulu taşınmazlara ilişkin paylaşma sözleşmesinin geçerliliği tüm mirasçıların katılımı ile yazılı şekilde yapılmasına bağlı olduğu, ancak; mirasçılar adına paylı mülkiyet şeklinde tapuya kayıtlı olan taşınmazlara ilişkin taksim sözleşmesinde, paylı mülkiyete geçilmekle taşınmazlar mirasbırakanların terekesinden çıktığından ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olmadığından, payın temliki resmi şekilde yapılması (TMK.m.706, 6098S. TBK.m 237) gerekeceğinden, tüm mirasçıların katılımıyla da yapılsa bu sözleşmeye değer verilemeyeceği-
15.05.1999 tarihli anlaşma ve taksim senedi ile murislerin terekesinin mirasçılar tarafından taksim edildiği, dosya içerisinde mevcut mirasçılık belgelerine göre, murislerin adı geçen ve taksim senedini imzalayanlar dışında da mirasçıları olduğu anlaşıldığından paylaşım sözleşmesine tüm mirasçıların katılmadığı, bu nedenle geçerli ve yöntemine uygun bir biçimde yapılmış bir paylaşımdan söz edilemeyeceğinden miras taksim sözleşmesinin geçersizliğinin tespitinin kabulünün gerekeceği-
Mirasçılar arasındaki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin açılan davada, TMK. mad. 676 da dikkate alınarak tarafların müşterek murisi adına kayıtlı söz konusu taşınmaz yönünden ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiş ise de, bu taşınmaz hakkında taraflar arasında 24.11.2000 tarihli taksim sözleşmesi bulunduğu anlaşıldığından, bu parsel yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği- 
Ortaklığın giderilmesi isteği-Mirasçılar arasında imzalanan miras taksim sözleşmesi murise ait tüm taşınmazları kapsamakta olup, bu sözleşmeyle elbirliği mülkiyeti sona erdiğinden ortaklığın giderilmesi davasının reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle davanın kabulünün doğru olmadığından hükmün bozulması gerektiği-
Elbirliği mülkiyetine konu mallarda ortaklar paylaşma sözleşmesi (miras taksim sözleşmesi) yapmış iseler bu sözleşmeyle elbirliği haline son vermiş olduklarından artık ortaklığın giderilmesi davası açamayacakları,murisleri hayatta iken tüm mirasçıların katılımıyla miras taksim sözleşmesi düzenlendiği, murisin de sözleşmeyi imzalayarak onayladığı, dava konusu taşınmazın da miras taksim sözleşmesi kapsamında olduğu anlaşıldığından ortaklığın giderilmesi davasının reddinin gerektiği-
Dava, TMK'nun 676 maddesine dayalı miras taksim anlaşmasından kaynaklanan iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, Taşınmazlar tapuda ortak muris üzerinde kayıtlı olup taksime ilişkin yazılı bir belge sunulmadığı, TMK'nun 676 maddesine göre, tapuda kayıtlı taşınmazın malikinin mirasçıları arasında yapılan taksim sözleşmesinin tüm mirasçıların katılımı ile ve yazılı şekilde olması gerekeceği, açıklanan bu şekil geçerlilik koşulu olup geçersiz bir taksime dayalı olarak istekte bulunulması da mümkün olmadığı-
Mirasçılar arasında yapılmış geçerli bir taksim sözleşmesinden bahsedebilmek için bu paylaşmanın muris tarafından değil murisin ölümünden sonra tüm mirasçıların katılımıyla yazılı olarak yapılması gerektiği, dosyaya ibraz edilen belgelerden davacı tarafından taksim sözleşmesinin varlığı kanıtlanamadığından, mahkemece, taksim sözleşmesinin varlığı ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü doğru görülmediğinden, bu sebeple hükmün bozulması gerektiği-
TMK'nın 676. maddesi uyarınca mirasçıların aralarında payların oluşturulması ve fiilen alınması için paylaştırma sözleşmesi yapabilirleceği, sözleşmenin geçerli olması için yazılı şekilde yapılmasının yeterli olduğu- Tüm mirasçıların katıldıkları ve yazılı şekilde yapılmış paylaşma sözleşmesinin geçerli olup tarafları bağlayacağı- Uymayan taraf hakkında diğer taraf sözleşmenin gereğinin yapılmasını temin için mahkemede istekte bulunabileceği ve bu konuda dava açabileceği- Paydaşlar miras taksim sözleşmesi yapmış iseler, bu sözleşme ile elbirliği haline son vermiş olduklarından artık ortaklığın giderilmesi davası açamayacağı-