Ortaklığın giderilmesini ilişkin davada, davalının dayanağı olan miras taksim sözleşmesinin murisin terekesine ilişkin olduğu, davaya konu taşınmazların paydaşın terekesiyle ilgisinin bulunmadığı anlaşılmış olup, ayrıca sözleşmede, TMK'nın 698/1. maddesine göre paydaşa ait taşınmazların paylaşılmasına ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi paylı malın sürekli bir amaca özgülenmesi de söz konusu olmadığından; mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmazlarda murise ait payların, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine karar verildiği, davanın açıldığı tarihten önce tapuda yapılan intikal işlemi ile taşınmazdaki miras ortaklığının sona erdiği, taşınmazdaki mülkiyet durumunun paylı mülkiyete dönüştürüldüğü, tapu kaydına da yansıtıldığından bu işlemin miras payının devrine ilişkin 1979 tarihli sözleşmenin tadili ve sözleşmeden dönme niteliğinde olup mahkemece bu sözleşmeye dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerektiği- 07.06.1939 tarih, 1936/31 Esas,1939/47 karar sayılı YİBK'na göre harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda tarafların verdiklerini geri alabilecekleri, harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin kanıtlanması halinde harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerektiği, sözleşmede nakten ödendiği belirtilen satış bedeli tutarının, ödeme tarihinden itibaren belirlenen tefe-tüfe endeksleri ile altın ve döviz fiyatları, memur maaş kat sayıları ve benzeri ekonomik etkenler gözetilerek satış tarihinden dava tarihine kadar uyarlamanın yapılması, isteğin ve fazlaya ilişkin hakların gözönünde tutulması, bu yönde tüm deliller toplandıktan sonra dosyanın tomarı ile birlikte bir mali müşavir, bir bankacı ve bir mülk sahibinden oluşan bilirkişi kuruluna verilmek suretiyle yapılan açıklamalar doğrultusunda geçersiz sözleşmeye dayalı alacağın uyarlanması sonucu miktarın belirlenmesi, uzman bilirkişilerden tarafların ve Yargıtay'ın denetimine açık gerekçeli rapor sunulmasının istenmesi, ondan sonra bedel konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
Elbirliği mülkiyetine konu mallarda ortaklar paylaşma sözleşmesi (miras taksim sözleşmesi) yapmış iseler bu sözleşmeyle elbirliği haline son vermiş olduklarından artık ortaklığın giderilmesi davası açamayacakları- Bütün mirasçıların katılmadığı paylaşma sözleşmelerinin geçersiz olduğu- 
Dava konusu 276 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kayıtlarının incelenmesinde; tarafların ortak mirasbırakanı ... adına tapulama nedeni ile 02.06.1983 tarihinde tapuya tescil edildiği, 12.06.2008 tarihinde mirasçılar adına intikal gördüğü, 22.06.2012 tarihinde hükmen mülkiyet hisse oranlarında düzeltme gerçekleştirildiği ve yargılama devam ederken davalının 14.08.2012 tarihinde payını dava dışı 3. kişiye sattığından taşınmazda payının bulunmadığının anlaşıldığı, HMK'nun 125 (HUMK. m. 186). maddesi gereğince davacılardan seçimlik hakkının sorulması, davalarını mülkiyete yönelttikleri taktirde 276 parsel sayılı taşınmazda davalının payını satın alan maliklere davanın yöneltilmesi, taraf delillerinin toplanması, tazminat (bedel) hakkını seçmeleri halinde davanın bulunduğu haliyle yürütülmesi, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Davacıların haklı olan iptal/tescil talebi, yapılan bu satışla bedele dönüştüğünden; dava konusu taşınmazın satış suretiyle davalının hissesine düşen miktar üzerinden paya düşen satış hakkının taksim sözleşmesindeki paylaşım oranına göre davacılara ödenmesine karar verilmesi gerektiği-
Hakim tarafların talep sonucu ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar vermemesi gerekeceği-
Miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, 1086 sayılı yasanın (HUMK) 297/son maddesindeki koşullar TMK'nın 676/son maddesinin mirasçılar arasında yazılı sözleşmenin yeterliliğine ilişkin açıklaması karşısında önem arz etmediği-
Tapulu taşınmazlara ilişkin paylaşma sözleşmesinin geçerliliğinin tüm mirasçıların katılımı ile yazılı şekilde yapılmasına bağlı olduğu-
TMK'nun 676. hükmüne göre paylaşım sözleşmelerinin yazılı yapılması koşuluyla geçerli olacağı-
Taksim protokolünün yapıldığı tarihten sonra tüm mirasçıların katılımıyla tapuda resmi şekilde elbirliği mülkiyeti, müşterek mülkiyete çevrilerek paylı mülkiyet şeklinde taraflar adına tescil edildiğine göre, taksim sözleşmesinden dönüldüğünün kabulü gerekecek olup, taraflar, taksim sözleşmesinden döndüğünden, aksine bir anlaşma yoksa düzenlenen protokolün tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkması gerekeceği-