Taksimin, yazılı olmak kaydıyla aynı murisin mirasçıları arasında geçerli olacağı ve miras payının mirasçıları arasında temlikinde de yazılı sözleşmenin yeterli olacağı ancak bir bütün halinde tek mirasçıya intikal eden taşınmaz mülkiyet hakkının üçüncü kişilere temlikinde ya da temlik vaadinde gösterilen şekil şartına uymanın zorunlu olduğu- Somut olayda, taşınmaz ve taşınmaz payının intikalini sağlayan adi yazılı sözleşmenin geçersiz olduğu-
Hükmü rızaen yerine getirilmeyen, mirasçılar arasındaki taksim sözleşmesine dayanılarak, tescile icbar (tapu iptali ve tescil) davası açı-labileceği (Taksim sözleşmesinin doğrudan doğruya sözleşme konusu tereke mallarının mirasçılara geçmesini sağlamayacağı, bunun için ta-şınmazların sözleşmeye uygun tapuda tescili, bu konuda uyum olmazsa sözleşmeye dayalı tapu iptali ve tescil davası yolu ile geçirimlenmesi gerekeceği) -
Tapu kaydının oluşumundan sonra yapılan taksim sözleşmesine dayalı iptal istemine ilişkin davada, 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı-
Terekeye dahil bir kısım taşınmazların taksim dışı bırakılarak, kalan kısmın taksim edilebileceği -
Miras taksim sözleşmesinin zor sonucu yapıldığı ve zorun devam ettiği kanıtlanmadıkça, bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra sözleşmenin iptalinin istenemeyeceği -
Kısıtlı ile yasal temsilcisi arasında aynı taşınmazda paydaş olmaları nedeniyle görülecek davada yarar çatışması bulunması halinde, kısıtlıya bir kayyım atanması gerekeceği–
MK.706 hükmünün «mülkiyeti geçiren sözleşmeler»le ilgili olduğu, «taksim sözleşmesi»nin bu nitelikte olmayıp «borç yükleyen bir sözleşme» olduğu-
Ölen babanın terekesinin taksiminde, anne ile ergin olmayan ço-cukların çıkarları çatışacağından, çocuklara kayyım atanması gerekeceği -