Rücuen tazminat davasında, mahkemece, davalı şirketin yangına neden olan klimanın üreticisi yada satıcısı olmadığından, davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ise de, dava konusu klimanın dünya çapındaki üreticisi, davalı şirketin %99 hissesine sahip olduğundan, TTK hükümleri doğrultusunda davalı şirketin, yangına neden olan klimanın dünya genelinde üreticisi olan şirketin Türkiye'deki temsilcisi, yani onun ürünlerini (söz konusu marka altında) pazarlayan ve temsil eden firma olduğu ve bu markanın garantisi altında hareket ettiği ve alıcı sigortalı da bu garantiye güvenerek alım yaptığından dolayı davalı şirketin zarardan sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği-
Davacıya sigortalı aracın takıldığı havai hattın yüksekliğinin ilgili mevzuatta müsaade edilen seviyenin altında, trafiğin seyrini engeller vaziyette tesis edildiğinden ya da gereğinden fazla sehim yaparak araçların seyrine engel teşkil ettiği ve havai hattın uygun olarak tesis edilmemesinin olayın oluşu üzerinde tamamen etkili olduğundan davalı B. Elk.Dağt. A.Ş.'ın %100 kusurlu olduğu yönündeki Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporu benimsenerek, davanın kabulüne, 4.383 TL rücu tazminatının 21.05.2010 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş olmasının doğru olup onandığı-
Poliçede rizikonun ancak İstanbul'da gerçekleşmesi halinde ödeme yapılacağının belirtilmesine rağmen İzmir K.paşa'da gerçekleşen riziko karşılığı ödeme yapılmasının “lütuf ödemesi” olduğu; davacının bu ödemeye dayanarak kanuni halefiyet hakkını kazanamayacağı-
Mahkemece Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın reddine aksi halinde kabulüne karar verilmesi gerekeceği ilkesi gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Sigortalıya ait araç sürücüsünün kaza anında ehliyetli olduğu; sürücünün alkollü olduğu ve güvenli sürüş yeteneğini kaybetmesi nedeniyle kazanın meydana geldiğini ispat yükünün davacıda olduğu-
Aracın işleteni, kusursuz sorumluluk ilkelerine göre karşı araçta oluşan zarardan, sürücünün kusuru oranında sorumlu olduğu, o halde mahkemece araç sürücüsü davalı A. Ç. %100 kusurlu kabul edilerek hakkındaki dava kabul edildiği halde, aynı aracın maliki davalı K. Ç. hakkındaki dava kazada kusuru olmadığından bahisle reddedilmesinin doğru olmadığı, mahkemece, davalı K. Ç. bakımından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla karar verilmesi gerektiği-
Konut sigortasından doğan rücuen tazminat davasının kabulü gerektiği- Davalının tacir sıfatına haiz olmasına rağmen gerekçeli kararın hüküm kısmında yasal faize hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin davada; desteğin, kaza yaptığı aracın, çalıştığı işyeri adına kayıtlı olduğu; davalı tarafın, olayın iş kazası olduğunu iddia ettiği; bu durumda mahkemece, davacılara Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından maaş bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise bağlanan bu maaşın, zarar sorumlusu davacılara rücu edilecek iş kazası kolundan olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp, bu dava aynen sigortalının sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi olduğu, sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusu olduğu 22.03.1944 Tarih, 37 E, 9 K sayılı YİBK'da da belirtildiği, davacı sigorta şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanıyor ise de; davacının sigortalısı G. İnş. Gıda Alışveriş Hizm. San. Tic. Ltd. Şti. ile davalı İSKİ Genel Müdürlüğü tacir oldukları,  davada sigortalı ve davalı tacir olduğundan tüm fiil ve işlemleri ticari iş mahiyetinde olacağından aradaki ilişkiye ticari hükümler uygulanacağı, davaya konu olay tacirler arası haksız eylemden kaynaklandığından, davaya bakma görevi asliye ticaret mahkemelerine ait olduğu-
Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı davanın sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığı ve bu nedenle, halefiyet davasının bir ticari dava sayılamayacağı, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi olacağı; sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hakkın sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusu olduğu-