Vesayet makamının (sulh mahkemesi) kararına karşı, denetim makamına (asliye mahkemesi) itiraz edilebileceği-
Kesinleşen kadastroya karşı kadastro öncesi sebeplere dayanılarak ancak 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davacıların daha önce açtıkları ve HUMK'nın 409/5. maddesi uyarınca "açılmamış sayılmasına" karar verilen davanın, hak düşürücü süreye bir etkisi olmadığı-
Kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminata konu olan taşınmaz her ne kadar iştirak halinde mülkiyete konu ve bu tür mülkiyette ortakların birlikte katılımı dava açma ve sürdürebilme şartı ise de, dava dışı birtakım paydaşlarla aynı mülkiyetin kendilerine düşen payları ile ilişkin davalar görülüp kesinleşmiş, bir kısmı ile süren davada derdest olduğundan, sonuç olarak davacı dışında dava açmayan ortak bulunmadığından, bu davada yer almayan öteki paydaşların oluru alınmadan davacının açtığı davanın dinlenmesi gerekeceği-
Kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminata konu olan taşınmaz her ne kadar iştirak halinde mülkiyete konu ve bu tür mülkiyette ortakların birlikte katılımı dava açmanın ve sürdürebilmenin şartı ise de; dava dışı birtakım paydaşlarla aynı mülkiyetin kendilerine düşen payları ile ilişkin davalar görülüp kesinleşmiş, bir kısmı ile süren dava da derdest olduğundan, sonuç olarak, davacı dışında dava açmayan ortak bulunmadığından, bu davada yer almayan öteki paydaşların oluru alınmadan, davacının açtığı davanın dinlenmesi gerekeceği-
Ölen tapu malikinin mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, terekeye dahil olan dava konusu taşınmaz hakkındaki davanın bütün mirasçılara karşı birlikte açılması gerektiği, taraf teşkili davanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmese bile gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca re’sen nazara alınmasının gerektiği-
Elbirliği mülkiyetinde, iştirakçilerden birinin kendi adına açtığı mülkiyetin nakli istekli davanın dinlenemeyeceği-
Miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, tereke payları ayrılmaksızın ortaklığa dâhil olan mirasçılara ait olacağı, tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların somut ve bağımsız paylarının mevcut olmayacağı, bankadaki paranın da aynı hükme tabi olacağı, tüm ortaklar birlikte veya hazır olmayanların usulüne uygun vekaletnameyle temsilleri ya da miras ortaklığına temsilci atanması, iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesiyle paranın çekilebileceği-
Miras şirketine mümessil atanmasına ilişkin karar, tüm mirasçılar hukukunu etkileyeceğinden, davaya mirasçıların tamamının katılımının sağlanmasıyla taraf teşkil edilebileceğinden, taraf teşkil edilmeden alınan kararın bozulması gerekeceği-
Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusuysa, davada ortakların olurlarının alınması ya da miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekeceği-