Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan çelişkinin tek başına bozma sebebi olduğu- Bölge adliye mahkemesince istinaf edilen bütün hususlarla ilgili yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, kanunun açık hükmüne aykırı olacak şekilde “Karşı davanın REDDİNE, Asıl davanın KABULÜNE” denilip ilk derece mahkemesinin hüküm bölümünün bir kısmının muhafaza edilerek, sadece düzeltilmesine karar verilen kısımla ilgili hüküm kurulması ve boşanmaya ilişkin taraf bilgilerini de içerecek şekilde yeniden hüküm kurulmamasının hatalı olduğu-
Gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı- Asıl ve birleşen davada ayrı ayrı hüküm kurularak karar verilmesi gerektiği- Asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanması, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin ayrı ayrı tayin edilmesi gerektiği-
Hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun bulunması gerekeceği-
Mahkemece, gerekçeli karar ve hükümde farklı miktarlarda fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınarak çelişki oluşturulmasının hatalı olduğu-
Kararın gerekçe kısmı ile hüküm fıkrası arasında infazda tereddüt oluşturacak şekilde çelişki oluşturulmasının HMK'nun 298/2. maddesine aykırı olduğu-
Toplam dosya borcuna ilişkin gerekçe ile hükmedilen miktarın farklı olmasıyla gerekçe-hüküm çelişkisi yaratıldığı ve bu hususun HMK.298/2. maddesine aykırı olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince, “ şikayetçi borçluya çıkartılan ............ Noterliği'nin ihtarnamesi borçlunun "Emek Mah. Sarıkaya Cad., 54/1 Seyitgazi/Eskişehir" adresinde "aynı konutta sakin tebellüğe ehil eşi .......... imzasına tebliğ edildi." şerhi ile .............. tarihinde tebliğ edildiği, tebligatın usule uygun olduğu görülmektedir.” gerekçesine yer verilmişse de, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetli görülerek hüküm kısmında istinaf başvurusunun İİK'nın 366 ve HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi sonucunda kararın gerekçesi ile hüküm kısmı arasında çelişki meydana getirilmesinin HMK'nın 298/2. maddesine aykırı ve başlı başına bozma sebebi olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf edenin/edenlerin bildirdiği istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, ancak hükmün, kamu düzeni açısından doğru olmadığı, ya da gerekçe açısından yanlış/eksiklik olduğu hususlarını karar gerekçesinde açıklayarak, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak, gerekçeye uygun şekilde yeniden karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hem istinaf sebeplerinin reddine, hem de ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilerek şüphe ve tereddüt uyandıracak şekilde hüküm oluşturulması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Takibe konu edilen 3 adet senetten diğer iki senet için takipten feragat edildiğinden, Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine dair karar yerinde ise de tazminat ve para cezasının yalnızca şirket aleyhine hükmedilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde hükümde yer alan “davacıdan” ibaresinin silinerek yerine davacı ....... Ambalaj Sanayi Ticaret A.Ş. yazılması gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf edenin/edenlerin bildirdiği istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, ancak hükmün, kamu düzeni açısından doğru olmadığı, ya da gerekçe açısından yanlış/eksiklik olduğu hususlarını karar gerekçesinde açıklayarak, gerekçeye uygun şekilde ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak yeniden karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hem istinaf sebeplerinin reddine, hem de ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilerek şüphe ve tereddüt uyandıracak şekilde hüküm oluşturulması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-