Mahkemece, gerekçeli karar ve hükümde farklı miktarlarda fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınarak çelişki oluşturulmasının hatalı olduğu-
Hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun bulunması gerekeceği-
Kararın gerekçe kısmı ile hüküm fıkrası arasında infazda tereddüt oluşturacak şekilde çelişki oluşturulmasının HMK'nun 298/2. maddesine aykırı olduğu-
Toplam dosya borcuna ilişkin gerekçe ile hükmedilen miktarın farklı olmasıyla gerekçe-hüküm çelişkisi yaratıldığı ve bu hususun HMK.298/2. maddesine aykırı olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince, “ şikayetçi borçluya çıkartılan ............ Noterliği'nin ihtarnamesi borçlunun "Emek Mah. Sarıkaya Cad., 54/1 Seyitgazi/Eskişehir" adresinde "aynı konutta sakin tebellüğe ehil eşi .......... imzasına tebliğ edildi." şerhi ile .............. tarihinde tebliğ edildiği, tebligatın usule uygun olduğu görülmektedir.” gerekçesine yer verilmişse de, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetli görülerek hüküm kısmında istinaf başvurusunun İİK'nın 366 ve HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi sonucunda kararın gerekçesi ile hüküm kısmı arasında çelişki meydana getirilmesinin HMK'nın 298/2. maddesine aykırı ve başlı başına bozma sebebi olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf edenin/edenlerin bildirdiği istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, ancak hükmün, kamu düzeni açısından doğru olmadığı, ya da gerekçe açısından yanlış/eksiklik olduğu hususlarını karar gerekçesinde açıklayarak, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak, gerekçeye uygun şekilde yeniden karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hem istinaf sebeplerinin reddine, hem de ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilerek şüphe ve tereddüt uyandıracak şekilde hüküm oluşturulması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Takibe konu edilen 3 adet senetten diğer iki senet için takipten feragat edildiğinden, Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine dair karar yerinde ise de tazminat ve para cezasının yalnızca şirket aleyhine hükmedilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde hükümde yer alan “davacıdan” ibaresinin silinerek yerine davacı ....... Ambalaj Sanayi Ticaret A.Ş. yazılması gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf edenin/edenlerin bildirdiği istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, ancak hükmün, kamu düzeni açısından doğru olmadığı, ya da gerekçe açısından yanlış/eksiklik olduğu hususlarını karar gerekçesinde açıklayarak, gerekçeye uygun şekilde ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak yeniden karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hem istinaf sebeplerinin reddine, hem de ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilerek şüphe ve tereddüt uyandıracak şekilde hüküm oluşturulması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Alacaklı tarafından adi kiraya ve hasılat kiralarına ait örnek 13 no'lu ilamsız takipte itirazın kaldırılması, tahliye ve icra inkar tazminatı istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, bozma üzerine İlk Derece Mahkemesince yüze karşı verilen kısa kararda, itirazın kaldırılması talebinin kabulüyle 41.021,68 TL alacağa yapılan itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda itirazın kaldırılması talebinin kabulüyle 41.021,68 TL alacağa yapılan itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, davalının kiralanandan tahliyesine ve ayrıca asıl alacağın %20'nin hesaplanarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kabul edilmeyen kısmın %20'sinin hesaplanarak davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiği, bu durumda, İlk Derece Mahkemesince yapılacak işin, bozmadan önce verilen kararla bağlı olmaksızın aradaki çelişkiyi giderecek şekilde yeni bir karar vermekten ibaret olduğu-