İşçinin, kullandığı idari izinlerin yıllık izinden sayılmasını kabul ettiği yönünde, imzalı bir belge mevcut olsa da, Anayasal temeli olan yıllık dinlenme hakkının kullandırıldığının ispat yükü işverene ait olup; sonradan işçiye imzalatılan belgelerle idari izinlerin, yıllık izinden sayılmasının TBK'nun 420. maddesi uyarınca geçerli olmadığı- İşçi, uluslararası sefer yapan bir tır şoförü olup, takograf kaydı türünden bir belge bulunmadığı gibi tanıkların davacının çalışması hususunda görgüye dayalı bilgisinin de bulunmadığı nedeniyle, ispatlanamayan fazla mesai talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda; ödenmesi gereken faizin, mevduata uygulanan en yüksek faiz olduğu, ihbar tazminatı bakımından uygulanması gereken faiz oranının; değişen oranlara göre yasal faiz olması gerektiği, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde faklı bir faiz türü öngörülmüşse; yasal faizin altında olmamak kaydıyla kararlaştırılan faizin uygulanacağı, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmemiş olup, 4857 sayılı İş Kanununun 34. maddesinde sözü edilen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilemeyeceğinin kabul edildiği, o halde; izin ücreti için uygulanması gereken faizin, yasal faiz olması gerektiği-
İşverenin tazminatların derhal ödeneceği sözünü vermek ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması halinde, gerçek bir istifa iradesinden söz edilemeyip, bu halde feshin işverence gerçekleştirildiğinin kabul edileceği- İşverenin baskı uygulaması sonucu düzenlenen istifa dilekçesine değer verilemeyeceği- Davacı işçinin sözleşmeyi, fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi ve sigortasının asgari ücret üzerinden gösterilmesi gibi haklı sebeplerle feshettiği, yargılama sonucunda işçinin fazla mesai ücretine hak kazandığı, davacının sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden ödenmediği bu nedenle davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği sonucuna varıldığı- Kısmi direnme kararının temyiz edilmemesi durumu-
İşverenin yönetim hakkı kapsamında bulunan yıllık izinlerin kullandırmamasının haksız fesih sebebi oluşturması için; talep edilen izni kullandırmamanın, keyfi bir uygulama haline gelmesi gerektiği- Somut olay bakımından; kıdem tazminatının kabulüne dayanak yapılan yıllık izinlerin kullandırılmaması gerekçesi yerinde olmayıp, işçinin feshi haklı nedene dayanmadığından kıdem tazminatı talebinin reddinin gerektiği-
İşçinin asıl işverenden alınan işi kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre; değişen alt işverenlerin, işçinin, iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını da devralmış sayılacağı; işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmesi değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşullarının gerçekleşmeyeceği- Son alt işverenin de kıdem tazminatının tamamından diğer alt işveren ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu-
22. HD. 28.03.2019 T. E: 2016/8450, K: 6868-
İş sözleşmesinin davacı işçi tarafından feshedildiğinden, davalının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı yönünden davacının istifasının haklı bir nedene dayandığını kanıtlaması gerektiği- Davacının fesih sebebi olarak belirttiği “ailevi nedenler” gerekçesinin, dava dilekçesi ve cevabi ihtarname dikkate alındığında taciz ve hakaretlere uğramak olarak açıklandığı ancak tanık beyanları ve davacı tarafından sunulan delillerin davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini kanıtlar nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacı işçi haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan iş sözleşmesini feshettiğinden, davalı işverenin ihbar tazminatına hak kazandığı- "Davacının fazla çalışma alacağının bulunduğu, çalışma şartlarının ağır olduğu, iş ilişkisinin davacı için çekilmez hâle geldiği, ayrıca davalı işveren tarafından işten çıkış kodunun 03 kodu ile “istifa” olarak belirtilmesi gerekirken, 22 kodu ile “diğer nedenler” olarak belirtildiği, bu durumda davalı işverenin çelişkili davrandığı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
22. HD. 05.03.2019 T. E: 2017/19751, K: 4934-
22. HD. 26.02.2019 T. E: 2016/6800, K: 4339-
Davacının geçici işçi statüsünde çalıştığı döneme ilişkin 5620 sayılı kanunun 2.maddesi gereğince iş mevzuatına göre tazminat ödenmeyeceği, geçici işçi statüsünde geçen hizmet süresinin 657 sayılı kanunda yazılı iş sonu tazminatında dikkate alınacağının anlaşılmasına göre davacının bu döneme yönelik kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-