Süresinde ibraz edilmeyen çekle ilgili olarak, keşidecinin, ancak ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde sorumluluktan kurtulabileceği, zira, hâmilden temel ilişkiyi ve bu temel ilişkiden ötürü keşidecinin bir borcunun bulunmadığını ispat etmesinin beklenemeyeceği, bu nedenle keşidecinin, sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını ispat etmesinin gerekeceği, ayrıca bu türden bir uyuşmazlıkta ileri tarihli çek keşide edilmesi de mümkün olup bu hususun, eTTK'nun 644.maddesine dayalı olarak açılan davanın dinlenmesine engel teşkil etmeyeceği- Sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde hamilin, keşideciye başvurma hakkı bulunduğuna göre, bu durumda keşidecinin, sebepsiz zenginleşmediğini usulüne uygun delillerle kanıtlamakla yükümlü olduğu-menfi tespit davasına bakan mahkemece, ispat yükümlülüğünün tersine çevrilip, davalı hamile yüklenmesinin hatalı olduğu-
Dava konusu çek 30.05.2008 keşide tarihli olup, TTK'nun 708/1. maddesi uyarınca (10) günlük ibraz süresinin 09.06.2008 tarihinde sona erdiği, bu tarihten itibaren TTK’nun 726. maddesinde öngörülen (6) aylık zamanaşımı süresi uygulandığında 09.12.2008 tarihi itibariyle çekin zamanaşımına uğradığı, bu tarihten itibaren TTK'nun 644. maddesine dayalı olarak (1) yıl içinde keşideciye karşı müracaatta bulunma hakkı bulunduğundan ve 20.11.2009 tarihinde keşideci aleyhine icra takibi başlatılmış durumda olduğundan somut olayda zamanaşımı süresinin dolmadığı-
Takibe konu çekin keşide tarihi 25.02.2009 olup, aynı tarihte bankaya ibraz edildiği bankaya ibraz edilen çekin keşide edildiği tarihteki mevzuata göre 6 ay içinde zamanaşımına uğrayacağı- Sebepsiz iktisap talebinin, çekin keşide edildiği tarihten itibaren 6 ay+1 yıl içinde takip veya dava yolu ile ileri sürülmesi gerektiği- Davacı alacaklı, çeke dayanarak 27.04.2010 tarihinde takibe geçerek zamanaşımı süresini kesmiş olup, davacı bu talebini 6762 sayılı TTK. nun 644. maddesinde öngörülen sürede ileri sürdüğünden, mahkemece talebin süresinde olduğu gözetilerek, işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, davacının dava dilekçesinde “sebepsiz zenginleşmeye dayandığı halde itirazın iptali davasında sebepsiz zenginleşmeye dayanılmadığı” gerekçesiyle “davanın reddine” karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Çekte rehin cirosu hükümsüz olduğundan (çekte, rehin cirosu mümkün olmadığından) çeki rehin cirosu ile devralan bankanın yetkili hamil sayılmayacağı ve yetkili hamil olmayan kişinin de TTK. mad. 644 uyarınca hak sahibi olamayacağı-
Zamanaşımına uğrayan çek temel ilişki yönünden yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup, çeki elinde bulunduran hamilin kendi cirantasına karşı temel ilişkiye dayanarak çek bedelini talep edebileceği ve bu durumda çek hamilinin temel ilişki nedeni ile alacaklı olduğunu tanık dâhil her türlü delil ile ispat edebileceği- Davacı hamil temel ilişki yönünden tanık deliline dayanmış ise de dinlenen tanıkların beyanları temel ilişkinin varlığını ortaya koyacak nitelikte olmadığından, mahkemece bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Zamanaşımına uğramış çekler sebebiyle, kambiyo hukukundan doğan haklar yitirilmiş olduğundan, taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde, bu belgelerin yazılı delil başlangıcı niteliği alacağı ve belgeye dayanan kişinin, alacağını (tanık dahil) her türlü delille kanıtlayabileceği, arada temel ilişki bulunmaması halinde ise, TTK. mad. 644 (şimdi; yeni TTK. mad. 732) uyarınca sebepsiz iktisap hükümlerine dayanılabileceği-
Hamiline yazılı olarak düzenlenen çekin geçerli bir şekilde tedavülü için ciro veya temlik beyanına gerek olmadığı gibi çekin zamanaşımına uğraması halinde hamilin keşideci aleyhine haksız iktisap kurallarına göre dava açılmasının mümkün olduğu-
Bankacılık fonunun ilgililere karşı açacağı sorumluluk davalarında zamanaşımı süresinin 20 yıl olarak kabul edilmesi gerekeceği-
TTK.’nun 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme davasının kambiyo hukukuna özgü bir dava olduğu, BK.’da düzenlenen sebepsiz zenginleşme davasından tamamen farklı kurallara tabi olduğu, bu tür davalarda ispat yükünün “sebepsiz zenginleşmediğini” veya “çek bedelini cirantalardan birine ya da hamile ödediğini” savunan keşideciye düştüğü-
Bononun vade tarihinden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonraki bir yıl içinde açılan bu davada davacı, senedi keşideci olarak imzalamış olan davalılara karşı TTK.’ nun 644. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre başvuru hakkına sahip olup, davalı keşidecilerin genel hükümler çerçevesinde sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlü olduğu-