Davalı şirketin inşaa ettiği taşınmazdan davacı tarafından satın alınan dairenin satış bedeline ilave olarak alınan masraf avansının fazla alındığından bahisle ödenen bedelin tahsili istemi-
Davalı bankaya yatırılan mevduat nedeniyle ortaya çıkacak ihtilafların, mevduat sahibinin tacir sıfatını taşıyıp taşımadığına ve mevduatın vadeli olup olmadığına bakılmaksızın mutlak ticari dava olarak asliye ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiği-
Noter harici yapılan araç satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin davada, noter harici yapılan araç satışı sözleşmesi hukuken geçersiz olup geçersiz sözleşmeden kaynaklansa dahi sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda TBK.’nın 146.’ıncı maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği-
Davacı Kıyı Emniyeti Müdürlüğüne ait römorkör ile römorkaj hizmeti esnasında davacıya ait römorkörün zarar gördüğü somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin bulunmakta olduğu gözetilerek, zamanaşımının olaya uygulanması gereken BK'nin 125. maddesi gereğince 10 yıl olduğu- Mahkeme gerekçesinde yer verilen 6762 sayılı TTK'nin 1220. maddesinde düzenlenen kıyasen/vasıtalı çatma hallerinde uygulanacağı belirtilen aynı Kanunun 1259. maddesinde yer alan 2 yıllık zamanaşımı süresinin ancak taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmayan hallerde uygulanabileceği-
İnternet bankacılığı yolu ile davacı hesabından üçüncü kişiler tarafından çekildiği iddia edilen paranın iadesi istemi-
Finansal kiralama sözleşmelerinin 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu- Kiralama sözleşme tarihinin 08/09/1997 tarihi olup; sözleşmenin 4 yıl süreli olduğu, bu durumda mahkemece finansal kiralama sözleşmesinin sona erme tarihi, sona erme tarihinden itibaren icra takip tarihine kadar olan süre içerisinde 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Y.in kamu düzenine ilişkin olmadığı hâllerde tarafların yetki sözleşmesi (HMK m. 17) ile başka bir mahkemeyi yetkili kılabileceği gibi bu durumda yetki itirazının ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği, yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekeceği; yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmek zorunda olduğu- 6502 s. Tüketici Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki tüketici işlemlerine, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına bu işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmiş ise kural olarak o kanun hükümlerinin uygulanacağı- Mesken elektrik aboneliğinin bulunan davalı ile davacı arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı, sözleşmenin taraflarından birinin tüketici, diğerinin satıcı, uyuşmazlığın da tüketime konu mala ilişkin olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı- Mahkemenin hem yetkisine hem de görevine ilişkin bir itirazın ya da incelemenin söz konusu olduğu hâllerde mahkemenin öncelikle görevli olup olmadığı hakkında bir karar vermesi, görevsiz ise öncelikle görevsizlik kararı verip, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi ve yetki itirazı hakkında bu görevli mahkemede bir karar verilmesi gerektiği-
Kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakta zamanaşımı süresi 10 yıl olduğu (818 s BK. mad. 125)- 31/10/2002 tarihinde borçluların doğrudan gelir destekleme bedellerinin haczinin talep edildiği, 04/02/2003 tarihinde taşınmazına ilişkin olarak kıymet takdiri yapıldığı, bu tarihlerden 09/12/2011 tarihli yenileme emrinin gönderilmesi ve haciz talebine kadar icra takibinin 10 yıldan fazla işlemsiz bırakılmadığı görüldüğünden takipte zamanaşımının gerçekleşmediği-
Aşkın zararda (TBK. mad. 122), alacaklı asıl alacağın tamamının tahsil edildiği tarihten itibaren TBK. mad. 146 gereğince genel zamanaşımı olan 10 yıllık süre içerisinde aşkın zararını talep edebileceği-
Zamanaşımının, hakkın esasına ilişkin bir mesele olduğu- Zamanaşımı def'i ileri sürülmedikçe, o hak ve alacak için yasanın öngördüğü zamanaşımı süresi dolmuş olsa bile, hâkimin bunu kendiliğinden göz önüne alamayacağı- Alacağın "zamanaşımına uğraması" nedeniyle davanın reddine karar verilmesi durumunda, davada kendini vekille temsil ettiren davalı yararına "nisbi" vekâlet ücretine hükmedileceği-