Yayın yoluyla kişilik haklarının ihlalinden kaynaklanan manevi tazminat istemi-
Kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği iddia edilen yazılı açıklamada "davacıya ya da davacının aile fertlerine yönelik bir ifade geçmemesi halinde "matufiyet unsurunun gerçekleştiği"nden söz edilemeyeceği ve bu durumda, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacak nitelikte olmayıp, eleştiri kapsamında değerlendirilmesi gereken beyanlar nedeniyle davalıdan talep edilen manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerektiği-
Gerek yazılı ve gerekse görsel basının görevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olması, kamu yararı bulunması, toplumsal ilginin varlığı, konunun güncelliğini gözetmesi, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi koruması gerektiği gibi unsurlara dikkat edeceği- Basının objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapması gerektiği-
O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından basının sorumlu tutulamayıp dava konusu haber bütün olarak değerlendirildiğinde; haberin görünür gerçeğe uygun olup bu durum itibariyle davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediğinden, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin davanın reddi gerektiği-
Basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemi-
Basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemi-
Davacıların fotoğraflarının internet sayfasında kullanılması nedeniyle manevi tazminat istemi-
Dava konusu yazıda davacıya atfen yer alan ifadeler bir bütün olarak ele alındığında, davacının, davalının vekili olduğu halde davalı hakkında icra takibine girişmiş olduğu, davalının bu duruma yönelik bir eleştiri ve değerlendirmede bulunduğu, bunu yaparken kullandığı, toplum tarafından bilinen “kılavuzu karga olan misali” sözünün davalının söylemlerinin davacının kişiliğine yönelik bir saldırı oluşturmadığı-
Avukat olan davalının, müvekkili olan davacıya ait ve satışa çıkarılan taşınmazı edinmesinin (1136 sayılı Kanunun 47. maddesinde düzenlenen) çekişmeli hakları edinme yasağına aykırılık teşkil ettiği- Hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimsenin hakimden saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebileceği- Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına her türlü saldırının hukuka aykırı olduğu-
