Taraflar arasında açılmış olan borçlunun borcunun bulunmadığını tespiti kararından geçen '2014/12 ay ile 2015 dönemi arasında kira bedelinin yarısı kadar indirim yapılarak ödenmesi konusunda sözlü anlaşma yapılmış olduğu' şeklindeki tespit hükmünün takibe konu 2017/ 1 ay için de uygulaması ile ilgili bir karar bulunmadığından; tespit hükmünden sonraki dönemlere ilişkin kira sözleşmesindeki aylık kira miktarının geçerli olacağı; bu nedenle itirazın kaldırılmasına ilişkin davada; kira sözleşmesindeki aylık kira miktarı esas alınarak takibe konu aya ilişkin ödemeler düşülerek bakiye alacak kısmı için itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçluya usulüne uygun olarak tahliye ihtarlı ödeme emri tebliğ edilmeden ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacak olup, borçlunun itiraz hakkı doğmayacağından, haricen öğrenmeye dayalı itirazın da yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmayacağının ve alacaklının bu aşamada icra mahkemesinden 'itirazın kaldırılmasını ve tahliyeye karar verilmesini' isteyemeyeceği-
Kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı-
Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin iddianın 7 günlük şikayet süresine tabi olduğu- Takip öncesi gönderilen ihtarnameye ilişkin iddiaların ise, TBK'nın 352. maddesine ilişkin olup, İİK'nın 269/a. maddesine dayalı uyuşmazlıkla uygulanamayacağı-
Alacaklı tarafından süre tutum dilekçesi verildiği, gerekçeli kararın 24.07.2022 tarihinde tebliği üzerine İİK’nın 363. maddesinde öngörülen on günlük süreyi geçirildikten sonra 07.09.2022 tarihinde gerekçeli istinaf dilekçesi verildiği, istinaf başvuru süresi içerisinde ibraz edilmeyen gerekçeli istinaf dilekçesinin hukuki değerinin bulunmadığı, süre tutum dilekçesinde ise sebep gösterilmediğinden HMK’nın 355. maddesine göre yapılan incelemede kamu düzenine aykırılık bulunmadığı-
Takibe konu kira sözleşmesinin imzası inkar edilmeyen 68. maddesine uygun belge olmasına, borca itiraz dilekçesinde kiracı- kiralayan ilişkisine, aylık kira bedeline açıkça ve ayrıca itiraz edilmemiş olmasının, dar yetkili icra mahkemesinde kira bedeli uyarlama davası için bekletici mesele yapılamayacağı- Takibe dayanak .... tarihli "Garanti Sözleşmesi" başlıklı sözleşme içeriğine göre davalı E. ve Ü. D.'nin kiracı şirketin edimini üstlenmesine, asli değil feri sorumluluk olup kefalet hükümlerinin uygulanması gerektirdiği-
12. HD. 28.12.2022 T. E: 12235, K: 14188
Alacaklının takip konusu ettiği ............... USD alacağın, 05.06.2013-05.05.2018 arası dönemleri kapsayan kira artışından kaynaklandığı, kiralanan taşınmaz işyeri ise de taraflar tacir olmadığından yabancı para olarak belirlenen kira bedeline kanunun yürürlük tarihi olan 01.07.2012'den sonraki dönemde beş yıl süre ile artış yapılamayacağı, anılan hüküm emredici nitelikte olup, sözleşme ile aksinin kararlaştırılmasının mümkün olmadığı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 344. maddesinin son fıkrasının son cümlesine göre beş yılın da sonunda kira bedelinin aynı maddenin 3. fıkrasına göre yapılacak yargılama sonucunda hakim tarafından belirleneceği, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklının itirazın kaldırılması isteminin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 344/IV maddesi hükmü gözetilerek incelenip sonuçlandırılması gerekeceği- İtirazın kaldırılması yargılaması sonucunda taraflar lehine tazminata hükmedilecek ise yabancı para alacağının takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı belirlenerek hükmedilmesi gerekeceği, bu husus kamu düzeni ile ilgili olup re’sen gözetilmesi gerekeceği, takip yabancı para alacağı üzerinden başlatılmış olup alacaklı ve borçlulardan ............... lehine asıl alacağın TL karşılığı gösterilmeksizin tazminata hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı-
12. HD. 27.12.2022 T. E: 11452, K: 14107
Taraflar arasında 01/09/2018-01/09/2020 tarihleri arası belirli süreli kira sözleşmesi imzalandığı, aylık kira bedelinin 10.000 USD yıllık kira bedelinin 120.000 USD olarak kararlaştırıldığı, Türk parasının kıymetinin korunması amacıyla yürürlüğe konulan mevzuatta 2018 yılında yapılan değişiklik ile döviz cinsinden ve dövize endeksli olarak sözleşme yapma özgürlüğüne sınırlama getirilmekle ekonomik kamu düzeninin korunması amaçlanmış olup bu durumun mahkemelerce re'sen dikkate alınması gerektiği, TBK. m.27/1 uyarınca "kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkansız olan sözleşmelerin kesin hükümsüz olacağı", mahkemece, kamu düzeni ile ilgili bu değişikliğin, takip talebinde talep edilen ödenmeyen kira alacakları açısından değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-