Taraflar arasında 01/09/2018-01/09/2020 tarihleri arası belirli süreli kira sözleşmesi imzalandığı, aylık kira bedelinin 10.000 USD yıllık kira bedelinin 120.000 USD olarak kararlaştırıldığı, Türk parasının kıymetinin korunması amacıyla yürürlüğe konulan mevzuatta 2018 yılında yapılan değişiklik ile döviz cinsinden ve dövize endeksli olarak sözleşme yapma özgürlüğüne sınırlama getirilmekle ekonomik kamu düzeninin korunması amaçlanmış olup bu durumun mahkemelerce re'sen dikkate alınması gerektiği, TBK. m.27/1 uyarınca "kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkansız olan sözleşmelerin kesin hükümsüz olacağı", mahkemece, kamu düzeni ile ilgili bu değişikliğin, takip talebinde talep edilen ödenmeyen kira alacakları açısından değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
12. HD. 24.11.2022 T. E: 10771, K: 12332
Kira sözleşmesinin ön yüzünde kira bedelinin “her yıl, yıllık peşin” olarak ödeneceği, sözleşmenin hususi şartlar bölümünde ise kira bedelinin ayın ilk 5 gününde ve her ay peşin ödeneceği düzenlendiğinden, itirazın kaldırılması iseminin reddi gerektiği-
Kira bedeli olarak “işletme cirosundan pay verilmesi”nin kararlaştırılması veya kiralananın tüm demirbaş ve mefruşatlarıyla birlikte kiralanmaları tek başına bu sözleşmenin hasılat kirası olduğunu göstermeyeceği, ayırt edici olanın, kiralananın ürünlerinin toplanması, kullanımı ile gelir elde etmenin yani yararlanmanın kiracıya devredilmesi olduğu- Kira sözleşmesinin niteliğinin tespitinin borçlu kiracıya gönderilen ödeme emrinde verilecek ödeme süresi açısından önem arz ettiği- Alacaklı tarafından talep edilen aylar dikkate alınarak kiraya verilen tekne imal, bakım ve onarım tesisi niteliğindeki taşınmaz ile birlikte işletme ruhsatının kiraya verilip verilmediği, işletme ruhsatı var ise kimin adına olduğu belirlenerek, kira sözleşmesinin hukuki niteliğinin tespiti gerektiği-
Türk parasının kıymetinin korunması amacıyla yürürlüğe konulan mevzuatta 2018 yılında yapılan değişiklik ile döviz cinsinden ve dövize endeksli olarak sözleşme yapma özgürlüğüne sınırlama getirilmekle ekonomik kamu düzeninin korunması amaçlanmış olup bu durumun mahkemelerce re'sen dikkate alınmasının gerektiği- "İcra dairesinde ileri sürülmeyen sebeplerin yargılamada dinlenemeyeceğinden, takibe konu dövize endeksli kira bedeli konusunda inceleme yapılamayacağı" gerekçesinin hatalı olduğu- Euro kira alacağının ödenmesinin talep edildiği ve 32 sayılı Kararda belirtildiği gibi taraflar arasında kira bedelinin ödenmesi konusunda mutabakata varılmadığı anlaşıldığından, icra mahkemesince değişikliğin değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Yasal otuz günlük ödeme süresi dolmadan açılan davada tahliye kararı verilemeyeceği-
Akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz eden borçlunun itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmesi gerektiği- Davalı tarafından ibraz edilen düşük kira bedelli ikinci kira sözleşmesinde ilk sözleşmenin feshedildiği ya da sona erdirildiği yönünde bir şerh bulunmadığı, ilk sözleşmenin yapılmasından sonra aylık kira parasının (21.500,00 TL den 4.166,66 TL ye) indirilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalının dayandığı kira sözleşmesinin kira bedelini belirlemenin dışında başka bir nedenle düzenlendiği anlaşıldığından tarafların iradesini yansıtan takibe dayanak ilk kira sözleşmesinin dikkate alınması gerektiği-
Davalı tarafça dayanılan ödeme belgeleri üzerinde durularak ve davacının söz konusu ödemelere karşı beyanı da alındıktan sonra, yapılan ödemelerin takibe konu aylar kiralarına ilişkin olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davalı borçlunun itiraz dilekçesinde, açıkça ve ayrıca takip talebi ekinde sunulan "Kira Sözleşmesi" başlıklı belgedeki imzaya açıkça itiraz etmediği gibi taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunun inkar edilmediğinin, alacaklı görünen şahsa herhangi bir borcu olmadığını ileri sürerek takibe ve borca itiraz ettiğinin görüldüğü, borçlunun kira ilişkisine ve kira miktarına açıkça karşı çıkmaması karşısında İİK'nun 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin ve aylık kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekeceği, davalı borçlu kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİK’nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlamak durumunda olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesince; sözleşmede ve ek protokolde belirlenen sabit kira bedeli taraflar arasında kararlaştırılan şekilde hesaplanarak alacak miktarı buna göre belirlendikten sonra varsa borçlu tarafından takibe konu edilen kira bedellerine ilişkin yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının kira alacağı ve işlemiş faiz talepleri yönünden, işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Yapılmamış bir itirazın kaldırılmasından bahsedilemeyeceğinden, mahkemece davalı bakımından davanın usulden reddi kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin ve bu karara yönelik istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-