Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacaklı tarafından takipte tahsili talep edilmeyen 2020 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarına ilişkin kira bedelleri ile takip tarihi itibariyle muaccel olmayan 2020 yılı Ekim ayı kira bedelinin de hesaplamaya dahil edildiği, borçlunun bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde yeniden bilirkişi raporu aldırılması talebinde bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece alacaklı tarafından takipte tahsili talep edilen aylara ilişkin kira bedellerinin hesaplama dahil edilebileceği ve muaccel olmayan aya ilişkin kira bedelinin talep edilemeyeceği hususları dikkate alınarak değerlendirme yapılmak üzere ek bilirkişi raporu aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra müdürlüğünce "tahliye talebi" içermeyen takip talebine dayalı olarak örnek 13 ödeme emri gönderilemeyeceği, gönderilse bile alacaklının, böyle bir ödeme emrine dayanarak taşınmazın tahliyesini isteyemeyeceği- Davalı borçlu kiracının ödeme olgusunu ispat edemediği, uyarlama davasının, icra hukuk mahkemesindeki itirazın kaldırılması davasında bekletici mesele yapılması savunmasının, tahsil talebine konu edilen kira dönemi ve icra hukuk mahkemesinin özel yargılama usulü dikkate alındığında yerinde olmadığı-
Kiralananın fabrika oluşu, tarafların tüzel kişi oluşu ve ilgili kanun maddeleri gözetildiğinde kira sözleşmesinde kira artışının düzenlendiği 01.02.2019 tarihi itibari ile sözleşme serbestisi bulunduğundan TBK 'nın 344. maddesi bu tarih itibari ile uygulanmayacak olup, kira sözleşmesinde takibe konu aylara ilişkin olarak kararlaştırılan 35.000,00 ABD DOLARI üzerinden hesaplama yapılarak sonuca gidilmesi gerekeceği, o halde mahkemece, alacaklının bilirkişi raporuna süresi içinde sunduğu itirazları dikkate alınarak yukarıda açıklanan doğrultuda sonuca gidilmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından takipte 2012 yılında üretimi yapıldığı iddia edilen traverten bloklar için 2013 yılında ödenmesi gereken rödövans bedelinin talep edildiği, borçlu tarafından anılan yılda üretim yapılmadığının iddia edildiği, sözleşmeye göre takip konusu edilen dönemde üretim ve satış yapılıp yapılmadığı, üretim ve satış yapılmış ise traverten blokların birim satış fiyatı gibi hususların araştırılması yargılamayı gerektirdiğinden, ayrıca borçlunun takibe yönelik itirazı takip konusu borcun tamamını ve fer'ileri içermekte olup, kısmi itiraz niteliğinde olduğu söylenemeyeceğinden bu gerekçe ile itirazın kaldırılması ve tahliyeye hükmedilmiş olmasının ve istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Gerek itiraz, gerekse cevap dilekçesinde (5 yıllık) zamanaşımı itirazında bulunmayan borçlunun itiraz sebepleri ile bağlı olduğu (İİK 63), yargılama sırasında itiraz sebeplerini değiştiremeyeceği ve genişletemeyeceği- Kira paralarının davalı tarafından davacının banka hesabına artışsız olarak ödenmesi ve ödenen tutarların ihtirazı kayıt ileri sürülmeden alınmış olmasının davacının artış koşulundan vazgeçtiği ve taraflar arasında bu yolda zımni bir anlaşma olduğu şeklinde yorumlanamayacağı- Davalı kiracı, takibe konu borcu ödediğini kanıtlayamadığından ve temerrüt olgusu gerçekleştiğinden, taleple bağlı kalınarak davalının itirazının kaldırılması ile kiralananın tahliyesine, asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesinin isabetli olduğu-
Uyuşmazlık, adi kiraya ve hasılat kiralarına ait 13 örnek nolu takibe vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir...
Taraflar arasında 01.02.2020-31.12.2027 (31.12.2029) tarihleri arası belirli süreli kira sözleşmesi imzalandığı, yıllık kira bedellerinin ilk beş yıl 180.000 Euro, daha sonraki yıllarda 250.000 Euro yıllık kira bedeli olarak kararlaştırıldığı anlaşıldığından, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili bu değişikliğin, takip talebinde talep edilen ödenmeyen kira alacakları açısından değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi beklenmeden tahliye isteminde bulunulamayacağından, tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Somut olayda genel haciz yolu ile ilâmsız takibe dayanak kira sözleşmesinin 2004 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi kapsamında kayıtsız, şartsız borç ikrarını içeren belge niteliğinde olup olmadığı-
12. HD. 18.05.2023 T. E: 1559, K: 3532
Yargı mercilerinin usul kurallarını çok sıkı uygulaması ve dar yorumlaması nedeniyle kişilerin, uyuşmazlığın esasının incelenmesinden mahrum bırakılması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ihlali olarak kabul edildiği- (Tebligat) muhtıra geçersiz olduğundan “başvurunun yapılmamış sayılmasının koşulu olarak düzenlenen halin” somut olayda gerçekleşmediği- Kesin süre içerisinde gerekli gider avansı yatırılmadığından ilk derece mahkemesinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair ek kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-