Sulh Hukuk Mahkemesi dosyasında davacı kiracı tarafından taşınmazın yeni malikleri davalı gösterilerek kira bedelinin uyarlanması istemiyle dava açıldığı, bu dosyaya kiracı tarafından sunulan dava dilekçesinde,” ...davalılar dava konusu taşınmazı satın almışlar ve halefiyet yolu ile mevcut kira sözleşmesinde kiraya veren vasfını kazanmışlardır.” şeklinde beyanda bulunulduğu, icra dosyasına kiracı tarafından sunulan itiraz dilekçesinde "davacılara ve taşınmazı devreden kiralayana yapılan ödemeler sebebiyle kira borcu bulunulmadığı" beyanı karşısında kiracının kira sözleşmesini kabul ettiği, taşınmazı yeni satın alan maliklerin halefiyet kuralı gereğince kira bedellerinin kira sözleşmesindeki yasal artış oranı ile talep ederek takip yapmış olmasında bir usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, kira alacağının talep edilmesi için yazılı bir bildirimin aranmayacağı zira kiracının taşınmazın devrinden haberdar olduğu ve kira alacağı için bir kısım ödemeler yaptığı beyan etmiş olduğu-
Dava konusu mecur otel ve restorant olarak kullanılması amacıyla tüm demirbaşları ile davalıya kiralanmışsa da otelin mefruşat ve demirbaş ile birlikte kiralanmasının sözleşmeyi hasılat kirası olarak nitelendirmek için yeterli olmadığı- Kiralananın işletme ruhsatıyla birlikte işletme hakkının devredilmiş olması gerektiği- "İşletme ruhsatının" devredilip devredilmediğine dair koşulun araştırılarak takibe konu kira sözleşmesinin hasılat kirasının tüm şartlarını taşıyıp taşımadığının tespiti gerektiği-
Her ne kadar 01.04.2018 tarihli kira sözleşmesinde, bu sözleşme ile 15.03.2012 tarihli kira sözleşmesinin revize edildiği belirtilmiş ise de 15.03.2012 tarihli kira sözleşmesinde kira bedelinin yabancı para cinsi (USD) olarak belirlendiği ve artırım oranının da USD para cinsi bakımından söz konusu olan “Bureau Of Labor Statistics tarafından yayınlanan bir önceki yılın aynı ayına ait 'Tüm Kalemler İçin Kentsel Tüketici Fiyat Endeksi' (AlI İtems Consumer Price İndex for all Urban Consumers (CPİ-U)) artış oranı” (ABD Tüketici Fiyat Endeksi) olarak ifade edildiği, 01.04.2018 tarihli sözleşmenin kira bedelinin ise TL olarak belirlendiği görülmüş olup 15.03.2012 tarihli kira sözleşmesinde belirlenen bu artırım oranı, 01.04.2018 tarihli sözleşmedeki kira bedeli için uygulanmayacağı-
Takip talebinde İİK'nın 58/3. maddesi uyarınca yabancı paranın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödenmesi hususunun yer almadığı, yabancı paranın aynen tahsilinin talep edildiği, bu hususun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkemece re'sen de dikkate alınması gerektiği gözetilerek; aynen ödenmesi istenen USD cinsinden alacaklar yönüyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Kira sözleşmesine itiraz etmeyen borçlunun icra mahkemesinde kira sözleşmesini inkar edemeyeceği, inkar etse dahi Kanun'un bu emredici hükmü gereğince icra mahkemesi hakimi kira sözleşmesinin varlığı ve geçerliliği konusunda bir araştırma yapamayacağı- Borçlunun icra mahkemesindeki beyanında, "kira sözleşmesinin 2. sayfasının kendilerinde mevcut olan kira sözleşmesinde farklı olduğu, ilk kira ödemesinin 01.01.2022 tarihinden değil 01.09.2022 tarihinden itibaren başlayacağını" ileri sürmüş olup bu hususun kesinleşen kira sözleşmesi ve kira borcu karşısında icra mahkemesince incelenemeyeceği-
Borçlunun kira ilişkisine ve kira miktarına açıkça karşı çıkmaması karşısında, İİK'nın 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin ve kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekeceği-
Kira sözleşmesindeki artış kuralına göre yapılan hesaplama gözetildiğinde, 2023 Ağustos ayı kira bedeli yönünden ödenmemiş kira fark tutarının 0,52 TL olarak hesaplandığı, borçlunun bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ek bilirkişi raporu aldırılması talebinde bulunduğu- Mahkemece; "alacaklı tarafından takipte sadece ..TL'nin tahsilinin talep edildiği ve takipte tahsili talep edilmeyen 0,52 TL 'nin ödenmediği" gerekçesiyle "borçlunun itirazının 0,52 TL'lik kısmının kaldırılmasına, takibin 0,52 TL yönünden devamına ve borçlunun taşınmazdan tahliyesine" karar verilmesinin doğru görülmediği-
Borçluların kira sözleşmesinin hasılat kirası olduğuna dair iddiası hakkında olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı- Kira sözleşmesinin niteliğinin tespiti borçlu kiracıya gönderilen ödeme emrinde verilecek ödeme süresi açısından önem arz ettiği- Kiracıya verilecek sürenin konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gün olduğu ve bu sürenin, kamu düzeninden olup re’sen dikkate alınacağı- Takibe konu kira sözleşmesinin hasılat kirasının şartlarını taşıyıp taşmadığı araştırılarak kira sözleşmesinin hukuki niteliği tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Alacaklının tahliye kararını aldığı ..12.2020 tarihinden icraya konulduğu ...05.2022 tarihleri arasında bekleyerek, bu hakkını "makul" bir sürede kullanmadığı ve kira akdinin yenilenmesine sebebiyet vermiş bulunduğu- Yargıtay 12. HD'nce tahliye kararının icrası yönünden makul sürenin 1 yıl ile sınırlandırıldığı, böylece tahliye kararının borçluyu sürekli bir "tahliye tehdidi" altında bırakmamasının amaçlandığı-
06.10.2018 tarihli Resmi Gazete'de Yayınlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in kira sözleşmelerinde uygulama alanı-