“Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan olgunun mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği- Bozma ilamında belirtildiği üzere, sözleşmede öngörülen ve dava konusu yapılan cezai şart bedeli üzerinden indirim yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği- Mahkemece verilen kararın Yargıtay bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi durumunda usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkemenin, kesinleşen kısımları hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremeyeceğinden kesinleşmiş kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hakkın teşkil edeceği-
“Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan olgunun mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği- Bilirkişi raporunda atık su bedeli hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli nitelik ve nicelikte rapor aldırılması, taleple bağlılık kuralı ve taraflar lehine oluşan usuli kazanılmış hakların da gözetilmesi suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerektiği-
Dava, taraflar arasında imzalanan bila tarihli “Konut Satış Sözleşmesi” başlıklı adi yazılı satım sözleşmesinden kaynaklı dairenin gereği gibi teslim edilmemesinden dolayı; eksik iş bedeli, gecikme tazminatı ve aidat alacağı talebine ilişkin davada; müteahhitten satın almış olunan bağımsız bölümün ayıplı mal kapsamında olduğu, sözleşmeye aykırı olarak yapılan ayıplı ifa ve eksik işler neticesinde dairede bulunan-tespit edilen eksik işlerin giderilmesi yönünde belirlenen tutarın davalının davacıya tazmin yükümlülüğünün bulunduğu, dava konusu dairenin tadilatına yönelik davacı tarafından yapılan ve belgelendirilebilen harcama bedellerinin de davalıdan tahsilinin gerektiği-
Ecrimisil ve tazminat istemleri- Davacının sonuçlanan davada hükmedilen ve davalı tarafından tahsil edilen paranın davalıdan geri alınmasına ilişkin talebi hakkında, bir diğer dosyada yargılama yapılarak bir hüküm verilmiş ve bu karar kesinleşmiş olduğundan, davacının bu talebi yönünden kesin hüküm oluştuğu-
Kesin hükümden söz edebilmek için biri kesinleşmiş tarafları, konusu ve sebebi aynı olan iki davanın varlığının gerektiği, bir başka deyişle bir davanın konusunu oluşturan uyuşmazlığın kesin bir hükümle çözülmüş olması halinde mahkemece yeniden inceleme konusu yapılmayacağı-
Birden fazla kişi, birlikte bir zarara neden olmuşsa, sorumluluk derecelerine bakılmaksızın ve eylemlerinin türü yönünden bir ayrım yapılmaksızın, zarar görene karşı, her biri ayrı ayrı zararın tamamından ortaklaşa ve zincirleme olarak sorumlu olması gerektiği- Birden çok kimselerin, değişik nedenlerle aynı zarardan sorumlu olurlarsa, zarar görene karşı ortaklaşa zincirleme ile sorumlu olacağı- Olayın gelişim biçimi, olay tarihi, meydana gelen yaralanma ve maluliyetin derecesi, yaralanma ve maluliyetin yarattığı elem ve üzüntünün derecesi, tarafların kusur durumları gözetildiğinde; takdir edilen manevi tazminat tutarlarının da düşük olduğu-
İnanç sözleşmesinin ancak, yazılı delille kanıtlanabileceği- İnanç sözleşmesi için tarafların elinde bir yazılı delil bulunmasa da, yanlar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber bunun vukuuna delalet edecek karşı tarafın elinden çıkmış (inanılan tarafından el ile yazılmış fakat imzalanmamış olan bir senet veya mektup, daktilo veya bilgisayarla yazılmış olmakla birlikte inanılanın parafını taşıyan belge, usulüne uygun onanmamış parmak izli veya mühürlü senetler gibi) “delil başlangıcı” niteliğinde bir belge varsa “tanık” dahil her türlü delille ispat edilebileceği- Yazılı delil veya “delil başlangıcı” yoksa inanç sözleşmesinin ikrar, yemin gibi kesin delillerle de ispat edilmesinin olanaklı olduğu-
Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığından hükmün bozulması gerektiği-
Kiracının, akdi ilişkinin devamı sırasında kiralananda yaptığı değer arttırıcı masraf ve harcamalarını, vekâletsiz işgörme hükümlerine göre kiraya verenden talep etme hakkına sahip olduğu- Sözleşmede aksi kararlaştırılmadığı sürece; kiracının, kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu masrafları yaptığı tarih itibariyle belirlenecek değerinden, yıpranma payı düşülmek suretiyle elde edilecek değeri kiraya verenden isteyebileceği- Zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğunun kabul edilmesi gerektiğinden kiracının kiralananda kalan ve kiraya veren tarafından benimsenen imalatlar için sebepsiz zenginleşme oranında ve yapıldıkları tarih itibarıyla rayiç bedeller üzerinden bedelin tazminini talep edebileceği- Kiraya verenin sorumluluğunun, zorunlu ve faydalı imalatların imal tarihindeki değerinden yıpranma payı düşülmek suretiyle bulunacak değer kadar olduğu- Kiralanan, Belediyenin fiili el koyma tarihi olan 28/01/2009 tarihine kadar kiracının kullanımında bulunduğundan, kiralananın kullanım dönemine ilişkin yapılan harcama kalemlerinin kirayaverenden talep edilemeyeceği-
Süresinde iade edilmeyen cihazların bedelinin cezai şart olarak talebinin, 'çoğun içinde az da vardır' kuralı gereğince, bu cihazların kullanım bedelini de kapsayacağı-