Böyle bir davada sulh hakiminin görevinin, reddin süresinde olup olmadığı ve reddedenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca red beyanını tespit ve tescil etmekten ibaret olduğu, bu nedenle, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin dilekçe sulh hakimine ulaştıktan sonra, davacının ayrıca duruşmaya gelmesine ilişkin yasal bir zorunluluk bulunmadığı halde; Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 150. maddesi gereğince "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
7226 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunun geçici 1/b maddesi gereğince duran sürelerin sürenin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlayacağı, 29.04.2020 tarih ve 2480 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile bu sürenin 15.06.2020 tarihine kadar uzatıldığı, 6100 sayılı HMK'nun 150/5. maddesinde öngörülen 3 aylık süre durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlayacağından mahkemenin henüz bu süre dolmadan 16.07.2020 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Davacı vekilinin duruşmadan önce UYAP üzerinden vekillikten çekilme dilekçesi verdiği, bu dilekçenin UYAP'ta kayıtlı olduğu, dosya katibi tarafından vekillikten çekilme dilekçesinin davacı asil yerine davalı tarafa tebliğe çıkartılmış olduğu, vekilin istifa dilekçesinin davacı asile tebliği gerektiğinden HMK'nin 82. maddesinde düzenlenen kanun hükmü yerine getirilmeden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemeyeceği-
Davacı ...'in yargılama sırasında öldüğü tespit edildiğinden mahkemece, temin edilen mirasçılık belgesine göre yasal mirasçılarına duruşma günü ve saatini bildirir davetiyelerin gönderildiği, ancak usulüne uygun şekilde yapılan tebligatlara rağmen mirasçıların duruşmalara katılmadıkları ve davayı takip etmedikleri, davalı ... vekilinin de müteakip celselerde, davayı takip etmeyeceklerini bildirdiği anlaşıldığından, mahkemece, dava taraflarca takip edilmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın 150/1. maddesi gereği dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemi-
Mahkemece, HMK’nın 150/1 maddesi uyarınca duruşma gününün davacı vekiline usulüne uygun şekilde bildirilerek, usulüne uygun tebliğe rağmen gelmez ise dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, bu usule uyulmadan celsede dosyada masraf olmadığından tebligatların postaya verilemediği belirtilerek dosyanın işlemden kaldırılması ve taraflarca takipsiz bırakılan davanın HMK'nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacının talebinin davayı gelecekte tekrar açabilmek hakkı baki kalmak üzere "geri alma" iradesi mahiyetinde olduğu, davalı şirket temsilcisinin de "davacının davasını geri almasını kabul ettiği" yönündeki beyanının ise davayı geri almaya muvafakat niteliğinde olduğu anlaşıldığından, tarafların alınan beyanlarının davanın geri alınması niteliğinde olduğu ve davanın esasının incelenmesine engel bir hüküm niteliğinde olmadığının kabulü ile mahkemece davanın esası hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiği-
Davacı vekilinin yenileme talebinin süresinde olduğu belirlendiğinden, belirlenen bu sonuca göre Yerel Mahkemece davacı vekilinin süresinde sunmuş olduğu yenileme dilekçesinin gözden kaçırılarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Taraflardan biri veya vekili mazereti nedeniyle belirtilen gün ve saatte duruşmaya gelmemiş, mazeret dilekçesi göndermiş, mahkemece de bildirilen mazeret kabul edilmiş ise, mazeret bildiren tarafa tensip edilecek duruşma gününün davetiye ile bildirilmesi gerektiği- Gelmeyen tarafın mahkeme gününü kalemden ya da UYAP'tan öğrenmesi şeklinde karar verilemeyeceği- Davanın işlemden kaldırılması kararından önce davacının duruşma gününü kalemden öğrenmesine dair karar verilmesi hususu, usulüne uygun bir tebliğ mahiyetinde olmadığı için işlemden kaldırma kararının isabetsiz bulunduğu, mahkemece üç aylık yasal süre dolmasına rağmen, davacı tarafça süresinde yenilenmediğinden, davanın HMK'nın 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Mahkemece, davacıya ihtarat yapılarak harcın ne kadar olduğunun ve nereye yatırılması gerektiğinin bildirilmesi gerekeceği, verilen kesin sürenin sona ermesinden sonra eksik harç ikmal edilmediği takdirde dosyanın işlemden kaldırılması ve Harçlar Kanununun 30. maddesi delaletiyle HMK'nın 150/4 maddesinde öngörülen 3 aylık sürenin beklenmesi ve bu müddet içerisinde harç ikmal edilmediği takdirde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği, harcın davacı tarafından tamamlanması halinde ise işin esasına girilerek, davaya konu satış vaadi sözleşmesinin iptali için davalı vekilince ........... Asliye Hukuk Mahkemesinin .............. Esas sayılı dosyasında açıldığı bildirilen davanın sonucunun beklenmesi meydana gelecek neticeye göre bir karar verilmesi gerekeceği-