Asıl ve birleştirilen davada davacılar bakımından ihtiyari dava arkadaşlığı, yargılamada ölen davacıların mirasçıları açısından mecburi dava arkadaşlığı olduğu, diğer yandan davacılar tarafından hüküm altına alınması istenen talepler dikkate alındığında; tapu iptali ve tescil, tenkis, tazminat taleplerinin terditli talep niteliğinde olduğu, terditli taleplerde netice itibariyle tek bir talebin bulunduğu, her talep bakımından ayrı dava olarak kabul edilemeyeceği, ne var ki ecrimisil talebi yönünden, tapu iptali ve tescil talebi kabul edilmesi halinde ecrimisile de hükmedileceği nazara alındığında bu talep bakımından terditli talepten söz edilemeyeceği ayrı bir talep söz konusu olup davaların yığılması söz konusu olduğu açıktır. Usuli kazanılmış hak ilkesi de gözetilerek ihtiyari dava arkadaşlarının her birinin miras paylarına karşılık istemiş olduğu dava değeri bulunarak terditli talepler bakımından tek vakelet ücretine, ecrimisil talebi yönünden de ayrı bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
Davacı vekilinin açılan duruşmaya mazeretsiz gelmemesi halinde, tahkikatın yokluklarında devam edeceği değerlendirilmeksizin, davanın açılmamış sayılmasına dair hüküm tesis edilemeyeceği-
Yazılı yargılama usulünde dosyanın işlemden kaldırılması halinde uygulanacak hüküm HMK’nin 150. maddesidir. Buna göre davanın açılmamış sayılmasına karar verebilmek için HMK 150/6 maddesi uyarınca davanın iki defa işlemden kaldırılmasından sonra 3. kez takip edilmemiş olması gerekir.
Taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edildiği-
Avukatın yasaklı durumda bulunduğu anlaşıldığına göre, vekilin duruşmaya katılamamış olması, davanın tarafı olan ve kendisine herhangi bir bildirimde bulunulmayan vekil edenin, salt bu nedenle hak kaybına uğramasına neden olacak bir olgu olarak kabul edilemeyeceği- Vekil edenin herhangi bir şekilde bu durumdan etkilenmemesi için, vekilin yasaklı olduğu konusunda bilgilendirilmesi, durum ve sonuçlarının kendisine açıklıkla bildirilmesi gerektiği-
Davalı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verilmiş olup yine aynı celse, 'davalı vekiline delillerini sunması için gelecek celseye kadar süre verilmesine dair 2 numaralı ara karar oluşturulmuştur. Davalı vekilinin mazeretinin kabul edilmiş olması ancak ara kararın davalı vekiline tebliğ edilmemiş olması ayrıca vekile verilen mehilin kesin bir süreyi içermemesi nedeniyle mahkemenin, davalı vekilinin delillerini süresinde ibraz etmediği, yönündeki kabulü doğru olmadığı- Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda davalıya iddiasını ispat için kesin süre içeren mehil verilerek, buna dair ihtaratın usulüne uygun tebliği sağlanarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Sözlü yargılamada mahkemenin taraflara son sözlerini soracağı ve hükmünü vereceği- Asıl alacak üzerinden itirazın iptaline karar verildiği belirtilmesine rağmen takipte istenilen asıl alacaktan daha fazla bir miktarın hüküm fıkrasına yazılmasının hatalı olduğu-  Yabancı para cinsinden yapılan icra takiplerinde, İİK 67 uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmesi durumunda, yabancı paranın takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı esas alınmak suretiyle tazminat hesabı yapılması ve buna göre hükmolunan icra inkar tazminatı miktarının hüküm fıkrasında açıkça gösterilmesi gerektiği-
İstihkak davası sırasında davacı üçüncü kişinin iflasına karar verilmesi halinde, mahkemece, iflas idare memurlarına usulüne uygun olarak duruşma davetiyesinin tebliği ile yargılamaya devam edilmesi gerekirken, iflas idaresi duruşmaya davet edilmeden "davanın açılmamış" sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan tarafların, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirmedikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği, dosyası işlemden kaldırılmış olan davanın, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebileceği, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davaların süresinin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılacağı-
Hâkimin hukukî sorumluluğuna dayalı tazminat davası açan davacı dava dilekçesinde sürekli adresini bildirmiş ve mahkemece tensip zaptı, duruşma gün ve saatini bildirir ön tensip tutanağı dilekçesinde belirttiği bu adrese tebliğ edilmiş, davacı ön inceleme duruşmasına katılarak beyanda bulunmuş olup davacıya yatırdığı eksik harcı tamamlamak üzere süre verilerek tahkikat aşamasına geçildiği tutanağa bağlanarak duruşmanın bir başka tarihe bırakıldığı- Tebliği çıkaran mercinin tebligat zarfı üzerine yazdığı adresin tebliğe çıkarma tarihinde muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi olması yeterli olup, tebliğin yapıldığı tarihte tebligat yapılan adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olmamasının tebliğin usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı- Kendisine gönderilen duruşma gün ve saatini belirten tebligat usulüne uygun ve geçerli olmasına karşın duruşmaya katılmayan ve davalının da davayı takip etmek istememesi üzerine dosyanın işlemden kaldırılması, işlemden kaldırılma tarihinden itibaren üç aylık süre içerisinde davanın yenilenmemesi sebebiyle de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu-