Borçluların icra mahkemesine başvuruları İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, şikayetçi borçluların geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olmalarının, HMK'nun 150/1. maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılmasını ve sonuçta 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini gerektirmeyeceği-
Tebligat parçası dosya arasında bulunmadığından sistem üzerinden yapılan araştırmada davacı asile çıkartılan yeni duruşma gün ve saatinin tebliğinin ............. günü duruşma tarihinden bir gün sonrası olduğu anlaşılmakla, ilgili tebligat parçasının dosyaya dönüşü beklenmeksizin dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
20. HD. 26.09.2019 T. E: 2016/14428, K: 5224-
Davanın, hizmet tespiti istemine ilişkin olduğu- 01.10.2011 tarihinden önce ilk kez işlemden kaldırılmasına karar verilen dava bakımından, henüz 6100 Sayılı Yasa yürürlükte olmadığından yazılı şekilde karar verilmesinin mümkün olmadığı, 05.04.2019 tarihli celsede gelmeyen davacı hakkında dosyayı işlemden kaldırmak ve şayet davacı avukatı tarafından gerekli usuli işlemler gerçekleştirilirse yargılamaya devam edilmek gerekirken, henüz koşulları oluşmamışken, 6100 sayılı HMK'nun 320/4 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin, usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mazeretin kabulü ya da reddine dair değerlendirme yapmaksızın dosyanın işlemden kaldırılması ve sonrasında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece her ne kadar davacı vekilinin geçerli mazeret bildirmediği gerekçesiyle davanın HMK'nın 150/6. ve 320. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; dosyada davacı vekilince ........... ve ............ tarihini kapsayan iki günlük sağlık raporunun dosyaya ibraz edildiği görüldüğünden, usul ekonomisi de gözetilerek dosyanın geldiği aşama itibariyle mazeretin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kanun'da açıkça belirtildiği üzere yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı, dolayısıyla davacının süresinde olan yenileme talebi üzerine, mahkemece yargılamaya devam olunup işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı vekilinin sunduğu mazeretin kabulüne karar verildikten sonra usulüne uygun şekilde yeni duruşma gününün bildirilmediği anlaşıldığından mahkemece ikinci ve üçüncü işlemden kaldırma kararlarının usulüne uygun olmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Duruşma tutanaklarının aksi ancak aynı kuvvette başka bir belge ile ispat edilebileceği-Mahkemece duruşmaya katılan tarafların yokluğunda resen tutulan 11.03.2009 tarihli tutanağın ise bu niteliğe haiz bir belge olmadığından duruşmanın 09.03.2009 tarihinde yapıldığının kabulü gerekeceği- Bu suretle 01.04.2009 tarihli tutanağa istinaden verilen işlemden kaldırma kararının da usulüne uygun olmayıp yok hükmünde olduğu- Mevcut bu durumda; 02.12.2008 ve 06.10.2009 tarihli duruşmalarda verilen dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin kararlar doğru ve HUMK'nın 409/1. maddesine uygun ise de; davanın üç kez takipsiz bırakıldığının kabulünün mümkün olmadığı- Davacı tarafından dosya 02.12.2008 tarihli ilk yenilemeden sonra bir kez 06.10.2009 tarihinde takipsiz bırakılmış olup bu nedenle de davacı vekilinin 06.10.2009 tarihli yenileme dilekçesi kabul edilerek taraflara duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliği ile duruşmaya devam edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Yargılama sırasında taşınmazın mahkemece tespit edilen değeri dava dilekçesinde gösterilen değerden daha yüksek olduğundan, tespit edilen değere göre Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi gereğince eksik nispi harcın tamamlanması, aksi halde müteakip yargılama işlemlerine devam edilmeyerek dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği- Davacının tapu kaydındaki takyidatların terkini talebi konusunda herhangi bir karar verilmemiş olmasının hatalı olduğu-