İnşaat sözleşmesi uyarınca ayıplı işlerin giderim bedeli, gecikme tazminatı ve diğer zararların tahsili istemi ile birleşen davadaki verilen çeklerden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemi- Bilirkişi kurulu raporlarında beton basınç dayanımı, kolon ve perdelerde sıklaştırma bölgelerindeki normal etriye mevcudiyeti, kolon ve perdelerde sıklaştırma bölgelerindeki özel deprem etriyesi mevcudiyeti, kirişlerde boyuna donatı mevcudiyeti ve kirişlerde sıklaştırma bölgelerinde normal etriye mevcudiyetinin hiçbir blokta tam olarak projeye uygun olmadığı belirtilmiş olup bu işlerin inşaatının kaba inşaat aşaması ile ilgili olduğu, kaba inşaat aşamasının ise yine dosya arasında bulunan bilgi, belge ve bilirkişi kurulu raporlarından mayıs 2000 yılında tamamlandığı anlaşılmış olduğundan kontrol mühendisi olarak görev yapan davalının görev yapmadığı bir dönemde yapılan imalatta sonradan ortaya çıkan gizli ayıpların giderim bedelinden sorumlu tutulması doğru olmadığı gibi, inşaattaki gecikmede bir kusurunun olduğu kanıtlanamadığından hükmedilen gecikme tazminatından da sorumlu tutulmasının da doğru olmadığı-
7165 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen CMK'nın 286/2-d uyarınca; ilk defa Bölge Adliye Mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, İlk Derece Mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığı- İİK 89/4 maddesi uyarınca talep edilen tazminat istemine yönelik olarak nisbi harç yatırılmamış olduğundan, harç noksanlığının tamamlattırılıp delillerin değerlendirilmesi gerektiği- Haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle kesinleşmiş ve muaccel bir borcunun bulunup bulunmadığının tespiti için her iki tarafa ait tüm ticari defter ve belgeler ile birlikte banka hesapları üzerinde karşılaştırmalı olarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp, 89/1. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle borçlunun 3. şahıs şirketten kesinleşmiş ve muaccel bir alacağının olup olmadığının net olarak tespit edilmesi gerektiği-
Gemi üzerinde gemi alacaklısı ile kanunî rehin hakkının tespiti ve tanınması istemine ilişkin eldeki davada dava değeri üzerinden peşin nispi harcın yatırılması gerektiği- Yapılması gereken işin Harçlar Kanunu'nun 30 ve 32 nci maddeleri uyarınca eksik yatırıldığı tespit edilen nispi peşin harcın tamamlanmasına ilişkin davacı tarafa usulüne uygun ihtarat içerir şekilde kesin süre verilmesi, bu sürede harç tamamlanırsa yargılamaya devam edilerek işin esasına girilmesi, tamamlanmazsa 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150 nci maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılması, süresi içerisinde harç tamamlanarak dosya yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği göz önünde bulundurularak sonucuna göre karar verilmesinden ibaret olduğu-
Her ne kadar mahkemece, ............ tarihli tensip zaptının 19. bendinde nispi harç ile ilgili olarak bir sonraki duruşma gününe kadar yasaya uygun şekilde süre verilmiş ve harcın yatırılmaması halinde “dosyanın işlemden kaldırılacağı ve devamında davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine yönelik usulüne uygun ihtar yapılmış ise de harcın yatırılmaması halinde davanın “dava şartı yokluğundan usulden reddi ile şikayetçi aleyhine para cezasına” hükmedilmesinin isabetsiz olduğu, mahkemece yapılması gerekenin harcın yatırılmaması halinde “dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar vermek olduğu- Mahkemece harcın yatırılması halinde İİK'nın değişik 134. maddesi uyarınca ihale bedelinin %5'i oranında teminat yatırtılması gerektiğinin de gözden kaçırılmaması gerekeceği-
Her ne kadar mahkemece, ........... tarihli duruşma zaptının 2.bendinde nispi harç ile ilgili olarak bir sonraki duruşma gününe kadar yasaya uygun şekilde süre verilmiş ise de harcın yatırılmaması halinde “dava şartı yokluğundan davanın reddedileceği” ne yönelik ihtar ve harcın yatırılmaması halinde davanın “dava şartı yokluğundan “reddinin isabetsiz olduğu, mahkemece yapılması gerekenin harcın yatırılmaması halinde “dosyanın işlemden kaldırılacağına” karar verileceği ihtarı ile harcın yatırılmaması halinde “dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar vermek olduğu, o halde, mahkemece, Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi gereğince harcın tamamlanması için "...takip eden celseye kadar.." süre verilmesi ve harcın tamamlanmaması halinde “dosyanın işlemden kaldırılacağı” yönünde usulüne uygun ihtar yapılması ve harcın yatırılmaması halinde “dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Harç ikmali hususunda HMK 120/2 maddesi gereğince 2 hafta kesin süre verilip ihtarat yapılmasına rağmen, süresi içerisinde harç ikmal edilmediği anlaşıldığından HMK 120/2 ve 150, Harçlar Kanunu 32. maddeleri gereğince "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Vekilin aynı gün ve saatteki dosyasının duruşmasına saat 09.20’de girip 10.00’da çıktığı, Kayseri’den Avanos’a gelirken eşinin kullandığı aracın lastiğinin patladığı ve bu nedenle duruşmaya geç kaldığı gözetildiğinde, anlatılan sebeplerle vekilin eski hale getirilme talebinde haklı olduğu gerekçesiyle açılmamış sayılmasına karar verilen dava dosyasının "eski hale getirilmesine" karar verilerek yargılamaya yeni esas numarası üzerinden devam olunduğu- HUMK 169 uyarınca eski hâle getirme isteminin ilgili mahkemeye yöneltileceği- Davanın takip edilmemesi nedeniyle mahkemece verilen "davanın açılmamış sayılması" kararının usule ilişkin bir karar olduğu ve dolayısıyla uyuşmazlığın esasını çözüme bağlayan ve mahkemenin o işten mutlak anlamda el çekmesi sonucunu doğuran bir karar olmadığı, mahkemece istemin incelenip dayandırıldığı olgular değerlendirilerek bir karar verilmiş olmasının usule ve Yargıtayın yerleşik içtihatlarına uygun olduğu- "Duruşma gün ve saatinin belirlenmesine ilişkin işlemin bir usul işlemi sayılamayacağı, dolayısıyla somut olayda eski hâle getirme sebeplerinin bulunmadığı, davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karardan sonra mahkemece bu kararın kaldırılarak yargılamaya yeni bir esas numarası üzerinden devam edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, mahkemelerin nihai kararlarına karşı temyiz kanun yoluna başvurulması gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Duruşmanın gün ve saatinin davacı vekili olarak duruşmada hazır bulunan avukata yöntemine uygun biçimde tebliğ edildiğinden sonraki duruşmada HMK m. 150/1 uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesinde ve açılmamış sayılmasına hükmolunmasında isabetsizlik görülmediği- Avukatın süreli vekâletnamesinin bitiminden sonra duruşmalara katılmamasının sonucu değiştirmeyeceği-
Eksik nispi harç tamamlatılmadan yargılamaya devam edilemeyeceği- Menfi tespit istenilen toplam bedel üzerinden eksik nispi peşin harcın tamamlanması için usulünce ihtarat yapılarak davacıya süre verilmesi, bu sürede harç tamamlanırsa yargılamaya devam edilerek işin esasına girilmesi, tamamlanmazsa dosyanın işlemden kaldırılması (HMK 150), süresi içerisinde harç tamamlanarak dosya yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği- "Davalının harçtan muaf olması nedeniyle eksik harcın tamamlatılmasına gerek bulunmadığı" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Duruşma gününün, UYAP sisteminden öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir yasal düzenleme bulunmadığından; somut olayda davacı vekiline usulune uygun davetiye ile duruşma gün ve saatini bildirir tebligat da yapılmadığı sabit olduğundan vekile duruşma günü bildirilerek yargılamaya devam edilmesi, usulüne uygun tebliğe rağmen gelmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-