İİK. m. 264 uyarınca, borçlunun icra dairesine yaptığı itirazın alacaklıya tebliğ edilmemiş olması halinde, bu maddede itirazın iptali davası açılması için öngörülen 7 günlük hak düşürücü sürenin işlemeye başlamayacağı-
Davacı vekilinin, kendisine usulünce bilgi verilmeyen 23.12.2008 günlü oturuma katılamaması doğal ve haklı; ancak mahkemenin bu oturum işlemden kaldırılmasına karar verilen dava dosyası üzerinden üç ay geçirilmek suretiyle HUMK. mad. 409 gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermesinin doğru olmadığı- Davanın yeniden esasa alınarak, taraflara yeni duruşma gününün tebliği ile gelişecek yargılama sürecine göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlu vekilinin “borcun olmadığı ve talep edilen faizin de yasaya aykırı olduğu”na ilişkin itirazının “borca itiraz” sayılacağı, mutlaka duruşmalı olarak incelenmesi gerekeceği, şikayete ilişkin İİK,’nun 18. maddesinin uygulanarak tarafların katılmadığı duruşmada karar verilemeyeceği, ”dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Kadın, boşanma davası yanında boşanmanın eki niteliğinde olmayan eşya ve ziynet isteminde de bulunduğu ve bu istekler için ayrıca nispi peşin harç yatırılması gerektiği- Yatırılan başvurma harcının tüm talepleri kapsadığı gözetilerek; mahkemece davanın değerinin ve eşyaların niteliğinin davacı tarafa açıklattırılması (HUMK. mad. 75), ziynet ve eşyalarla ilgili nispi peşin harcın tamamlatılması konusunda (HK. mad.30-32) davacı tarafa usulüne uygun kesin süre verilmesi, harcın yatırılması halinde delillerin değerlendirilip bir hüküm kurulması, yatırılmaması halinde ise bu talep hakkında işlemden kaldırılması kararı verilmesi (HUMK. mad. 409/1, Harçlar Kanunu mad.30) gerektiği-
İİK.134/II’de “ihalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesinin talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı vereceği” öngörülmüş olduğundan, tarafların duruşmaya katılmamaları veya şikayetçinin katılmayıp davalının da “davayı takip etmeyeceğini” bildirmesi halinde, mahkemece işin esası ile ilgili mevcut deliler değerlendirilerek olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği, bunun yerine önce “dosyanın işlemden kaldırılmasına” sonra da “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilemeyeceği-
Davalı-karşılık davacı karşılık davasını ihtiva eden cevap dilekçesinde, mütekabil boşanma talebiyle birlikte, ziynetlerin aynen iadesini, olmadığı takdirde bedelleri tutarı olan ...TL ile düğünde takı olarak takılan ... TL’nin davacı-karşılık davalıdan tahsiline karar verilmesini de istediği ve bu talebiyle ilgili dörtte bir peşin nispi harcı da 1.5.2008 tarihinde yatırdığı- Nispi harç sonradan tamamlandığına göre ziynetler ve para alacağı yönünden de usulüne uygun harcı verilerek açılmış bir karşılık davanın mevcut olduğu- Davalı-karşılık davacı vekili 3.2.2008 tarihli oturuma gelmediğine göre ve karşılık dava bu tarihte işlemden kaldırılmış bulunduğuna ve işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmediğine göre ziynetler ve para alacağıyla ilgili de davanın da açılmamış sayılmasına (HUMK. mad. 409/5) karar verilmesi gerektiği-
Vasiyetnamenin iptali, olmaz ise tenkis istemine ilişkin açılan davada, HMK. mad. 409'da açıklanan yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Oturuma çağrılmamış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceğini bildirdiği takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı, açılmamış sayılma kararı verilebilmesi için dosyanın üç kez ve doğru olarak işlemden kaldırılması gerektiği- Mahkemenin belirlediği ve taraflara bildirmiş olduğu duruşma gününden önce ve sonra duruşma yapamayacağı-
Davalılara tebligat yapılamaması ve davacı tarafında duruşmaya gelmemiş olması halinde mahkemece "dosyanın işlemden kaldırılmasına" karar verilmesi gerekeceği-