7. HD. 20.11.2024 T. E: 4256, K: 5130
Taraflar arasındaki düzenleme şeklinde konut satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat davası-
Satış sözleşmesi taraflara nispi hak sağlayan bir sözleşme olması hasebiyle sözleşmenin tarafı olmayan kişilere karşı talepte bulunma hakkı bahşetmediği, davalı müflis şirket de davacı ile akdi ilişki kurmadığından ve salt satılanın üreticisi olması veya üretici ile satıcı şirketlerin yöneticilerinin aynı olması nispiliğe halel getirmeyeceğinden müflise yönelik açılan maddi ve manevi tazminat davalarının husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği- Davacı alıcının, satılanın ayıplı olduğunu iddia ettiği ve iddiasını ispatla yükümlü olduğu, davacının bu yönde sunduğu laboratuvar sonuçları ile ilgili bakanlıkça yazılan cevap yazısının birbirini doğruladığı görülmekle, davacının gizli ayıptan ötürü imha masraflarını talep etmekte haklı olduğu anlaşıldığından her ne kadar zararın miktarını tam olarak tayin etmek mümkün değil ise de davacının talep ettiği maddi tazminat tutarının hakkaniyete uygun olduğu- Sözleşmeden kaynaklı borçlarda temerrüt için ihtar gerektiğinden ve dava açılmasından önce temerrütün gerçekleştiğine dair delil ibraz edilmediğinden faize birleşen dava tarihinden itibaren hükmedildiği, yine tarafların tacir olması nedeniyle avans faiz talebi mümkün ise de taleple bağlılık ilkesi gereğince avans faiz oranından daha düşük olan reeskont faize hükmedildiği-
Tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis istemli davada, yargılama esnasında davanın 2 kez takipsiz bırakılmasının akabinde işlemden kaldırıldığı ve 3. kez de takipsiz bırakılması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ancak karar tarihinden sonra sağlık raporu sunularak duruşmanın takip edilmediği gün için mazeretli sayılmasının istendiği ancak dosyanın karar numarası alması ve el çekilmesi sebebiyle bir karar verilemeyeceği hallerde haklı nedene dayanan mazeret yönünden karar verilmesi için kararın bozulması gerektiği-
Mahkemece, ................. tarihli tensip zaptının 11. bendinde nispi harç ile ilgili olarak bir sonraki duruşma gününe kadar yasaya uygun şekilde süre verildiği ve harcın yatırılmaması halinde “dosyanın işlemden kaldırılacağı ve devamında davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine” yönelik usulüne uygun ihtar yapıldığı ve verilen süre içerisinde harcın yatırılmadığı görüldüğünden, mahkemece, nispi harcın yatırılmaması nedeniyle “dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde, teminatın yatırılmadığından bahisle “şikayetin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine” hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Duruşmaya davacı vekilinin mazeretsiz olarak katılmadığı ve davalı şirket vekilinin dosyanın işlemden kaldırılmasını talep ettiklerine dair beyanda bulunduğu anlaşıldığından dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat istemi- Gerek bedelsiz iade edilen çeklerin yerine yeni çekler alındığı, gerekse davalının belirttiği faturaların davacıya teslim edildiğine dair ispat yükünün davalıda olduğu- Mahkemece ispat yükünün davalıda olduğu dikkate alınarak avans verilen çekler nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı ve istirdatı gereken bir meblağın bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
İhtiyari dava arkadaşı olan davacılar davalarını açarken sadece .............. adına başvurma ve peşin harç yatırmış olup, mahkemece davacılardan her birinin şirketteki pay durumlarının tespitini ve eski hale getirilmesini ayrı ayrı talep ve dava ettikleri dikkate alınarak, 492 sayılı Kanun uyarınca davacılara kendi davaları yönünden ayrı ayrı başvurma ve karar harcı yatırmak üzere mehil verilmesi, verilen mehil içinde harcın yatırılması halinde işin esasına girilmesiyle yapılacak incelemenin sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık, tazminat istemine ilişkindir...
Neticeten asıl ve karşı davadaki talepler aynı bağımsız bölümün mülkiyet hakkına ilişkin olmakla, her iki davadaki maddi ve hukuki olguların birlikte değerlendirilmesi ve asıl davada ileri sürülen el atmanın önlenmesi talebi hakkında 6100 sayılı HMK'nın 297 nci maddesine uygun şekilde gerekçelendirilerek karar verilmesi gerekirken, gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde asıl davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- Mahkemece yapılması gereken işin, asıl davadaki el atmanın önlenmesi talebi bakımından 24/06/2013 tarihli bilirkişi ek raporu ile belirlenen 150.000,00 TL taşınmaz değeri üzerinden hesaplanan (150.000,00 TL X 68,31 / 4 = ) 2.562,00 TL nispi peşin harçtan dava açılışında yatırılan 22,30 TL harcın mahsubu neticesinde yatırılması gereken 2.539,70 TL bakiye harcın Harçlar Kanunu'nun 30 ncu maddesi gereğince tamamlatılması (tamamlanmadığı taktirde aynı Kanunun 32 ve HMK'nın 150 nci maddeleri gereğince işlem yapılması); harç noksanlığı davacı yanca tamamlandığı taktirde asıl davanın esasının incelenmesine geçilerek, taraf iddia ve savunmaları ile karşı davada gerçekleşen maddi ve hukuki olgular gözetilmek suretiyle asıl davadaki el atmanın önlenmesi talebi bakımından sonucuna uygun ve gerekçe ihtiva eden karar verilmesinden ibaret olduğu-