Kural olarak TMK'nun 713/2 ve 3. fıkraları uyarınca açılan tapu iptali ve tescil davalarında eksik peşin harcın davacıdan alınmasına, davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılması gerekeceği-
Ana parselden ayrılan ve parselle herhangi bir bağı kalmayan taşınmaz bölümlerinin aynı ada ve parselle işlem görmeleri olanaklı bulunmadığından, böyle durumlarda kabulüne karar verilen taşınmaz bölümünün, aynı adanın son parsel numarasıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan bir parça kısmın ise, aynı ada ve parsel numarası ile kayıt maliki üzerinde bırakılmasına, şayet tesciline karar verilen taşınmaz ana parselin ikiden fazla parçaya bölünmesine neden oluyorsa, bu taktirde kayıt maliki üzerinde kalan diğer parça içinde aynı adanın son parseliyle kayıt maliki adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekeceği-
TMK.nun 713. maddesinin 3.fıkrası hükmüne göre, tescil davasının Hazine'ye ve ilgili kamu tüzelkişilerine karşı açılması gerekeceği, hazine, bu tür davalarda değişmez yasal hasım olup, bunun yanısıra niza konusu taşınmazın bulunduğu köy, belediye ve ilgisine göre diğer kamu tüzelkişilerinin de davada taraf durumunu almaları gerekeceği-
Davada taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulamayacağı-
Dava; 3402 sayılı Kanun'un 13/B-b maddesinde yazılı kazanma koşullarına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, dava konusu taşınmazın öncesi, davalıların miras bırakanı 1973 yılında ölene ait iken, kadastro öncesinde davacıların miras bırakanı 1993 yılında ölene satılarak devredildiği, devir tarihinden tespit tarihine kadar miras bırakan ve davacılar tarafından kullanıldığı, davacıların miras bırakanı mirasçıları arasında yapılan pay devirleri sonunda taşınmazın davacılara kaldığı, davacılar lehine 3402 sayılı Kanun'un 13/B-b maddesindeki koşulların gerçekleştiğinden davanın kabulü gerekeceği-
Dava; kadastro öncesi satın alma ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayalı TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, dava konusu taşınmaz hali arazi niteliğiyle tespit edildiğine göre, imar ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekip, bir yerin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin kazandırıcı mahiyette olup olmadığını en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olacağından, hava fotoğraflarının en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekeceği-
Dava, TMK'nun 713/2. fıkrasında yer alan ''maliki 20 yıl önce ölmüş'' ve tapu kütüğünün bu nedenle hukuki değerini yitirdiği hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nın 713/1 ve 2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davası olup, hüküm fıkrasında bulunması gereken hususlar HMK'nun 297 ve devamı maddelerinde bentler halinde gösterildiğinden, bu maddelerin hüküm kurulurken göz önünde bulundurulması gerekeceği-
Kural olarak tapu iptali ve tescil davalarının dava kayıt maliklerine, kayıt malikleri ölü ise mirasçılarına yöneltilerek açılması gerekeceği-
TMK’nun 713/5. fıkrasına eklenen ibare ile mülkiyet hakkının tüm kazanma koşulların oluşması ile 20 yıllık kazanma süresinin dolduğu anda kazanılacağı-
Kural olarak, tespit dışı kalan bir yerin niteliğinin de kazanmaya elverişli olması halinde imar ve ihya yoluyla 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17 ve TMK'nun 713/1 maddesi gereğince kazanılmasının mümkün olduğu-