Davacı davasını kademeli talep olarak açmış, öncelikle tapu iptali ve tescil; bu mümkün olmadığı takdirde bedele hükmedilmesini istemiş olup, mahkemece, davacının ilk isteği olan tapu iptali ve tescil talebi yönünden olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekeceği-
Öncesi itibariyle tescil harici olduğu belirlenen taşınmaz bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinin uygulanma olanağı bulunmayacağı-
Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya yirmi yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedinin de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebileceği-
Kural olarak tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olmayıp, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda böyle bir yerin koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesinin mümkün olabileceği-
TMK.nun 713/2. maddesi bakımından kazanma süresi ve koşullarının gerçekleşmesi durumunda mülkiyetin kazanılabileceği- Kayıt maliki mirasçı bırakmış ise, Hazine'nin bu tür davalarda yer alma olanağının bulunmayacağı-
Bozmaya uyulmakla taraflar leh ve aleyhine usuli kazanılmış hak doğacağından, bozma gerekçeleri çerçevesinde hüküm kurulması gerekeceği-
Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olmayıp, tapu kaydı, tedavül kayıtlar ve kadastro tutanağındaki açıklamalara göre kayıt maliklerinin tanınan ve bilinen kişiler olduğu-
Kadastro sonrası mera kütüğünde kayıtlı taşınmazın zilyetlikle iktisabının mümkün bulunmadığı-
Tapu kaydının iptali davasında, öncelikle kayıt maliklerinin mirasçılarının belirlenmesi ve husumetin bu mirasçılara yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanması, kayıt maliklerinin mirasçı bırakmadan ölmüş olması halinde TMK'nun 501 maddesi gereğince terekesinin devlete kalması gerekeceği-
Anayasa Mahkemesi'nce yürürlüğün durdurulmasına ilişkin kararın verildiği 17.02.2011 tarihine kadar hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğu-