Sanığın eyleminin 2004 sayılı İİK'nın 331/1. maddesi kapsamında olduğu ve sanığa yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu 5237 sayılı TCK’nun 66-(1)e ve 67. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten, inceleme tarihine kadar gerçekleştiğinin anlaşılması nedeniyle, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilemeyeceği-
Sanıkların üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nın 331. maddesine aykırılık suçunun soruşturma ve kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak olan şikayetin henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve usulüne uygun bir şikayet konumuna getirmeyeceğinden sanıklar hakkında açılan davanın CMK’nın 223/8. maddesi gereğince “düşmesine” karar verilmesi gerekeceği-
Sanığa yediemin olarak teslim edilen menkul malların muhafazası için gidildiğinde mahallinde bulunamaması, İİK’nın 331/1. maddesinde düzenlenen “alacaklısından mal kaçırmak kastıyle mevcudunu eksiltmek” suçunu oluşturmadığı, 5237 sayılı TCK’nın 289/1. maddesinde düzenlenen “muhafaza görevini kötüye kullanma” suçunu oluşturacağı, bu nedenle sanığın isnat edilen suçtan beraatine karar verilmesi gerekeceği- Temyiz incelemesine konu edilen suçun İİK'nun 332. maddesi kapsamında kalan ve kanunda üst sınırı altı aya kadar hapis cezasını öngören, “Aczine kendi fiiliyle sebebiyet veren veya vaziyetinin fenalığını bilerek ağırlaştırma" ve 333/a maddesi kapsamında kalan ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar hapis cezasını öngören, “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi" suçlarını oluşturduğu gözetildiğinde; 5271 sayılı CMK'nun 286/2-d maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığı cihetle, yapılan temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nun 298/1. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nın 331/1. maddesine aykırılık suçunun kovuşturulması şikayete bağlı olmakla, şikayet hakkının doğması da suçun niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesine bağlıyken icra takibi kesinleşmeden, şikayette bulunulması soruşturma ve kovuşturma şartını sağlamadığı için davanın düşmesi kararı verilmesi gerektiği-
Alacaklısını zarara uğratmak maksadıyla mevcudunu eksiltme suçunun kovuşturulması şikayete bağlı olmakla birlikte, şikayet hakkının icra takibi kesinleşmeden doğmayacağı ve icra takibi kesinleşmeden yapılan şikayetin, CMK'nın 223/8. maddesine göre soruşturma ve kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği-
İİK.m.337/a ve m.331/1. maddelerine aykırılık suçlarının kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu- İİK.'da düzenlenen bazı suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği- İcra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayeti, icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği-
Mirastan ret keyfiyeti, muristen intikal eden tüm malvarlığı için geçerli olup, intikal edecek hacizli malvarlığı için de mümkün olmakla; borçlunun bu hakkını kullanması, atılı suçun unsurlarını ortadan kaldıracağı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi gerektiği-
Alacaklıyı zarara uğratma suçunun subut bulması için genel haciz yoluyla yapılmış bir icra takibi bulunması gerektiği- Taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip mevzubahis ise işbu suçun subut bulamayacağı-
Alacaklısını Zarara Sokmak Kasdiyle Mevcudunu Eksiltme Suçu unsurlarının oluşabilmesi için genel haciz yoluyla yapılmış bir icra takibi bulunması gerektiği- Taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla gerçekleştirilen takipte işbu suçun unsurlarının oluşmadığı-
Alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltme suçunun oluşabilmesi için haciz yolu ile takip yapılması gerektiği-