Bonoda, keşideci ve lehtar gerçek kişiler olup, tacir olmadıkları görüldüğünden, ortada geçerli bir yetki sözleşmesinin bulunmadığı; ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun geçerli yetki itirazı nedeniyle ihtiyati haciz kararına itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Yetki itirazına ilişkin olarak mahkemece, borçlunun 6102 s. TTK. mad. 12 anlamında "tacir" olup olmadığının araştırılarak ve yetki sözleşmesinin geçerli olup olmadığının tespiti ile bir karar verilmesi gerektiği-
Sözleşmenin konusunun ticari iş olması, gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermeyeceği- Alacaklının, esnaf işletmesi olduğu durumda yetki anlaşmasının geçersiz olduğunun kabulü gerekeceğinden yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senedinde lehtarın tacir olmadığı gerekçesiyle yetki şartının geçersiz olduğu- Kambiyo senetlerine dayalı borç aranacak (götürülecek) borçlardan olup TBK. 89/1 maddesi hükmünün uygulama yeri bulunmadığı-
Yetki sözleşmesinin tacir olmayan avalisti bağlamayacağı- Takip konusu bonoların tanzim edildiği yerler gösterilmemiş olup; anılan senetleri tanzim edenin adresinin ise, Kaş olduğu, söz konusu bonolarda tanzim yeri ve ödeme yerinin Kaş olduğu, muteriz borçlu ile diğer takip borçlusunun adreslerinin Kaş olduğu ve sözü edilen borçlulara ödeme emrinin anılan yerlerde tebliğ edildiği görüldüğünden, muteriz borçlunun ikamet adresi ve gerekse bonoların tanzim yerleri Kaş olduğundan borçlu hakkındaki icra takibi yönünden Kaş İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğu-
Taraflar arasında geçerli bir yetki sözleşmesinin bulunması ve HMK'nın 17 maddesi gereği yetki sözleşmesinin kesin nitelik taşıdığının anlaşılmasına göre, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekeceği-
Uyuşmazlık halinde İngiliz Hukukunun uygulanacağı ve Londra Mahkemelerinin yetkili bulunduğu, HMK. mad. 17 uyarınca, davanın sadece sözleşmede belirlenen mahkemelerde açılabileceği gerekçesiyle dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Tazminat istemine konu malların taşınması ile ilgili düzenlenen konşimentoda söz konusu taşımaya ilişkin oluşması muhtemel uyuşmazlıkta İngiliz Hukukunun uygulanacağı ve Londra Yüksek Mahkemeleri'nin inhisari yetkisinin olduğunun kabul edildiği, davacı tarafından sigortaya konu malın bedelinin ödenmesi suretiyle sigortalının halefi sıfatıyla dolaylı olarak konşimentodan kaynaklanan uyuşmazlıkta taraf sıfatının elde ettiğinin kabulü gerektiği, bu hali ile konşimento hükümleri gereğince yetki sözleşmesinin davacıyı da bağlayacağı, HMK. mad. 17, 18 ve MÖHUK. mad. 47 uyarınca seçilen mahkemenin belirli olduğunun kabulü ve Londra Yüksek Mahkemeleri'nin açıkça yetkili olduğunun kabul edildiği gerekçesiyle, davanın mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
İstemin dayanağı sözleşmede, asıl borçlu şirket tacir olup, bu bakımdan yapılan yetki sözleşmesi HMK 'nın 17. maddesine göre geçerli ise de, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) kefilin tacir olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamadığına göre, mahkemece adı geçen yönünden yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken; talep dayanağı sözleşmedeki yetki şartına istinaden bu kişi yönünden de yetki nedeniyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mevcut uyuşmazlıkta, mahkemece yetkisiz olunduğu sonucuna varıldığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yetkisizlik kararı verilmesi yerinde olmamış ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği- Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararlarından sonra davaya bir başka mahkemece devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkemece hükmedileceği, bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-