Tarafların tacir olduğu ve aralarında yetki sözleşmesi yaparak İstanbul mahkeme ve icra dairelerini yetkili kıldıkları anlaşıldığından, mahkemece icra takibinin yetkili yerde yapıldığının kabulü ile işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde asıl davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kambiyo senetlerindeki yetki sözleşmesinin tacir olan lehtar ve keşidecinin yanı sıra, tacir olmayan gerçek kişi avalisti de bağlayacağı-
Takip dayanağı bonolarda ... Mahkemelerinin yetkisinin kararlaştırıldığı ve keşideci borçlu Ltd. Şti. ile alacaklı lehtar AŞ'nin tacir sıfatını haiz oldukları anlaşıldığından, borçlu şirketin yetki itirazının reddine karar verilmesi gerektiği-
Takip dayanağı bonoda keşideci ve lehtar gerçek kişi olup dosyada tacir olduklarına ilişkin belge bulunmadığına göre, yetki kaydının geçersiz olduğu- Her ne kadar bono üzerinde düzenlenme yeri yazılmamış ve düzenleyenin ad ve soyadının yanında adres olarak İstanbul gösterilmiş ise de, ödeme emrinde borçlunun adresinin "Zeytinburnu/İstanbul" olarak gösterilmesi ve ödeme emrinin, borçlunun "Zeytinburnu/İstanbul" adresine çıkartılarak borçluya tebliğ edilmesi karşısında, alacaklının da borçlunun ikametgah adresini "Zeytinburnu/İstanbul" olarak kabul ettiği ve bu halde, borçlunun ikametgah adresinin "Zeytinburnu/İstanbul" olduğu ve dolayısıyla İstanbul İcra Dairelerinin takipte yetkisiz olduğu anlaşıldığından, mahkemece, yetkiye itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Y.in kamu düzenine ilişkin olmadığı hâllerde tarafların yetki sözleşmesi (HMK m. 17) ile başka bir mahkemeyi yetkili kılabileceği gibi bu durumda yetki itirazının ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği, yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekeceği; yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmek zorunda olduğu- 6502 s. Tüketici Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki tüketici işlemlerine, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına bu işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmiş ise kural olarak o kanun hükümlerinin uygulanacağı- Mesken elektrik aboneliğinin bulunan davalı ile davacı arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı, sözleşmenin taraflarından birinin tüketici, diğerinin satıcı, uyuşmazlığın da tüketime konu mala ilişkin olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı- Mahkemenin hem yetkisine hem de görevine ilişkin bir itirazın ya da incelemenin söz konusu olduğu hâllerde mahkemenin öncelikle görevli olup olmadığı hakkında bir karar vermesi, görevsiz ise öncelikle görevsizlik kararı verip, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi ve yetki itirazı hakkında bu görevli mahkemede bir karar verilmesi gerektiği-
Borçlu şirket ile alacaklı banka tacir olduğundan, takibe konu bonoda yer alan yetki (kaydının) sözleşmesinin geçerli olduğu-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinin tespiti ve sözleşme kapsamında tesis edilen şerhlerin kaldırılmasına ilişkin davanın gayrimenkulün aynı ile ilgili olmadığı- Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve uzlaşma protokolü ile ibranamede İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu kabul edildiğinden, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğu- Yetkisinin kesin olduğu hallerde yetki dava şartları arasında sayıldığından,davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Tacir olmayan avalisti yetki sözleşmesinin bağlamayacağı-
Temlik sözleşmesinden kaynaklanan para alacağı, alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan ve davacı gerçek kişi olup, yetki sözleşmesi de yapamayacağından, davacının ikametgahı mahkemesinin de yetkili olduğu-
Davalının tacir olup olmadığı araştırılmadan yetki şartının geçerli olduğunun kabul edilemeyeceği (HMK. mad. 17)- Yabancı devlet mahkemesini yetkilendiren yetki sözleşmesine rağmen yabancı uyruklu davacı, Türk uyruklu davalının ikametgah mahkemesinde dava açtığından, kendi ikametgah mahkemesinde kendisini daha iyi savunabilecek olan davalının, davaya bakma hususunda "yabancı devlet mahkemelerinin yetkili bulunduğu" yolundaki itirazının iyiniyet kurallarına aykırılık oluşturacağı (MÖHUK. mad. 47, TMK. mad. 2)-