Tarafların tacir olduğu, takibe konu bonoda yetkili kılınan icra müdürlüğünde takip başlatılmasında isabetsizlik bulunmadığı-
6100 Sayılı HMK'nun 17.maddesi hükmü gereğince tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabileceğinden tarafları tacir veya kamu tüzel kişisi olmayan hukuki ilişkilerde bu maddenin uygulama alanı bulamayacağı-
Mahkemece, HMK.nın 17. maddesi uyarınca davalı kiracının tacir olup olmadığı araştırılarak, sözleşmedeki yetkiye ilişkin düzenlemenin geçerli olup olmadığı, böylece mahkemenin yetkili olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Yetki sözleşmesinin tarafların sıfatına göre genel ve özel yetkili mahkemenin yetkisini ortadan kaldırmayacağı-
HMK'nın 17. maddesi gereğince davanın sadece sözleşme ile belirlenen mahkemede açılacağına dair hüküm aksi de kararlaştırılabileceğinden münhasır yetki olup, kesin yetki niteliğinde olmadığı-
Gerçek kişiler arasında yapılan yetki sözleşmesinin geçerli olmadığı (HMK. mad. 17)- Kişisel hakka dayanan tasarrufun iptali davalarında HMK. mad. 5 vd.'nda düzenlenen yetki kurallarının geçerli olduğu-
Mahkemece, HMK.nın 17.maddesi uyarınca kiralayanların tacir olup olmadığı araştırıldıktan sonra sözleşmedeki yetkiye ilişkin düzenlemenin geçerli olup olmadığı üzerinde durularak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Alacaklı ile borçlu arasında yazılı yetki sözleşmesi varsa sözleşmede yetkili gösterilen yer mahkemesinin de HUMK. mad 22 uyarınca yetkili olacağı- Borçlu davalı ile 3. kişi konumundaki davalı arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve yapılan yetki sözleşmesi, her iki davalı yönünden de geçerli olduğundan 3. kişi konumundaki davalının yetki itirazının reddine, 4. kişi konumundaki davalının ise diğer davalılar ile mecburi dava arkadaşlığının olmaması nedeniyle, yetkisiz mahkemede dava açılmış olmakla yetki itirazının kabulüne ve hakkındaki davanın tefriki ile ikametgahının bulunduğu ve yetkili yer olarak bildirilen asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi gerektiği-
Alacaklı alacağının varlığı ile birlikte alacağın vadesinin geldiğini veya alacağının vadesi gelmemişse, İİK. 257/II hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermek zorunda olduğu- İhtiyati haciz koşulları düzenlenirken, “alacaklıya neden normal takip yoluna başvurmayıp, ihtiyati haciz istediğini açıklamak ya da ispatlamak” yükümlülüğünün yüklenmediği- İhtiyati haczin “takip yolu” olmayıp, bir çeşit geçici hukuki koruma olduğu- Kesin yetkinin olmadığı hallerde yetki itirazının ileri sürülmesi gerekli olup, bu hususun hâkim tarafından kendiliğinden dikkate alınamayacağı- Anayasa, kanun hükümleri ve hukukun genel ilkeleri bir yana bırakılarak hâkimin kendine göre bir anlayış ve uygulama oluşturup, kararlarını buna göre vermesi usul ve yasaya aykırı olduğu-
İtirazın iptali davasında "...davanın usulden reddine..." şeklinde gerekçe oluşturulup '... mahkeme yetkisiz olmakla talebin usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ... Mahkemesine gönderilmesine" şeklinde hüküm kurulmasının çelişki oluşturacağı-