Şikayetçinin ve alacaklının tacir olduğuna ilişkin dosya içinde bir belgenin bulunmadığı görüldüğünden, HMK. mad. 17 uyarınca, taraflar arasındaki yetki sözleşmesinin de geçerli olmadığı-
Tasarrufun iptali davalarında genel yetki kurallarının uygulanması gerektiği (HMK. mad. 5)- Alacaklı ile borçlu arasında yazılı bir yetki sözleşmesinin bulunması halinde, alacaklının iptal davasını sözleşmede yetkili gösterilen yer mahkemesinde de açabileceği- Bonodaki taraflar tacir olduğundan, takibe esas bonolardaki yetkili kaydında gösterilen mahkemenin yetkili olduğu- Yetki sözleşmesi (kaydı), geçerli olduğundan, bu sözleşmenin (kaydın) zorunlu dava arkadaşı durumundaki borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan üçüncü kişileri de bağlayıcı olduğu-
Kooperatifin ortaklarına ya da ortakların bu sıfatla diğer ortaklar veya kooperatife açacağı davalarda kooperatif merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olacağı, anılan yetki kuralının kamu düzenine ilişkin ve kesin nitelikte olduğu, bu hususun davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re'sen dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK. mad. 114/1-ç ve 115/2 uyarınca asıl dava ile birleşen davanın kesin yetkiye ilişkin dava şartı yokluğundan dolayı usulden reddine karar verildiği-
HMK'nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesi lehtar ile düzenleyen borçlu şirket arasında geçerli olup düzenleyen borçlu şirket yönünden takibin kararlaştırılan yerde başlatılmasında yasaya uymayan bir yön olmadığı-
Davacı ile davalı arasında imzalanan mal alım-satım ve yatırım destek sözleşmesinde HMK.'nun 17. maddesi gereğince yer alan yetki şartının munhasır yetki şartı olup kesin yetki şartı olmadığı- İtirazın iptali davasında yetki şartı ileri sürülmediği halde münhasır yetki şartının kesin yetki şartı olarak değerlendirilerek yazılı karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacı ve davalının tacir olup,taraflar arasında düzenlenen 25.02.2013 ve 19.03.2013 tarihli sipariş föyü formu belgelerinde aralarında doğabilecek uyuşmazlıklar hakkında Bolu mahkemeleri yetkili kılınmış olup,bu belge 6100 Sayılı HMK’nun 17. maddesi uyarınca yetki sözleşmesi niteliğinde olduğu, bu durumda mahkemece yetki sözleşmesi ile belirlenen yer mahkemesinde dava açıldığı gözetilerek yetki itirazının reddine karar verilmek suretiyle yargılamanın esasına geçilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Re'sen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerin, dava şartı olan, kesin yetki halleri olduğu, HMK'nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlediğinden yetki sözleşmesi nin kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamayacağı; yetki sözleşmesinin yapılmış olmasının da resen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerden olmadığı-
Banka ile tacir gerçek kişi arasında düzenlenen ticari nitelikte kredi sözleşmesinde yer alan yetki şartının geçerli olduğu ve bu yetki şartının sözleşmenin müteselsil kefillerini de bağlayacağı-
Yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahısların sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlendiği-
HMK'nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesinin tacir olan lehtar ile avalist arasında geçerli olduğu-