Taksit sözleşmesinin (İİK. mad. 111) yapılması ile satış isteme sürelerinin duracağı ancak taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi üzerine duran icra işleminin kaldığı yerden devam edeceğinden, mahkemece ödemenin gerçekleşmediği taksit tarihi esas alınmak sureti ile satış isteme süresinin kaldığı yerden işletilmesiyle karar verilmesi gerekeceği- 01.11.2006 tarihli haciz ve 02.12.2011 tarihli ihale itibari ile yürürlükte bulunan İİK'nun (6352 s. Kanunla yapılan) değişiklik öncesi 106. maddesine göre taşınmazlarda satış isteme süresinin 2 yıl olduğu- İcra müdürünün, satış talebinin, kanunda öngörülen süreler içinde olup olmadığını re’sen gözetmesi gerekeceği, satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesinin, bu husus kamu düzenini ilgilendirdiğinden, süresiz olarak şikayete konu edilebileceği ve şikayetin icra mahkemesince reddedilmesi halinde de, bu karar temyize konu edilemeyeceğinden (İİK. mad. 363) daha sonra ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülebileceği- Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekeceği-
İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesinin zorunlu olmadığı-
İİK. 153. maddesinde belirtildiği üzere alacaklı tarafın, depo edilen ipotek borcunun kabul edilemeyeceği, işleyecek faizin eksik hesaplandığı yönünde kanunen makbul bir sebep beyan ederek itiraz etmiş olduğundan, artık İİK. mad. 153’e dayanılarak icra mahkemesinde ipoteğin fekkinin istenilemeyeceğini-
Mahkemece, sıra cetveline yönelik şikâyetlerde, sıra cetvelinin iptaline karar verilirken, iptal nedeninin gerekçede gösterilmesi ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında sıralama yapılması HMK.’ nun 297/2. maddesine aykırı olduğu gibi, icra müdürünün yerine geçilmek suretiyle sıra cetvelinin düzenlenmesi anlamına da geleceğinden, bu ilkeye uymayan hükmün, bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği- İcra emrinde 4.017,00 TL vekalet ücretine takip tarihinden sonra istenen işleyecek faiz oranına ve niteliğine itiraz edildiği, ihtilaflı kısmın ulaşacağı miktarın belirli olmadığı anlaşıldığından, kararın İİK'nun 363. maddesi kapsamında kesin nitelikte olduğunun kabul edilemeyeceği-
İİK.'nun 170/2. maddesinde öngörülen "icra takibi"nin -esas hakkında karar verilene kadar- geçici olarak durdurulmasına dair olan kararların kesin olup temyiz edilemeyeceği-
İ.İ.K.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesi ve İ.İ.K.na 4949 Sayılı Kanunla eklenen Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranı nazara alınarak uyuşmazlık konusu değerin karar tarihi itibariyle 5.240,00. TL’yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyetinin olmadığı-
Menkul rehninin parya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamsız takip, şikayet üzerine icra mahkemesince iptal edildiğinden, hapis hakkı uygulanan menkullerin borçluya iadesine engel bir durum bulunmadığı, icra mahkemesinin kararın temyiz edilmiş olmasının satış dışındaki icrai işlemlerin yapılmasına engel teşkil etmeyeceği-
İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceğinin özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.’nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterildiği, bunların dışında kalan mahkeme kararlarının kesin olduğu-
Kesinlik sınırının 01.01.2012 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında, uyuşmazlık konusu 4.870,00 TL’yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyetinin olmadığı-