Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulması gerektiği; varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği-
Temyiz incelemesi sırasında bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının sehven gözden kaçırılması-
Muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespitinin istenemeyeceği- Çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığının kabul edilmesi, muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerektiği- Taşınmaz üzerinde bulunan 2,5 katlı binanın davacı tarafından meydana getirildiği sabit olduğundan, mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmesi gerekeceği-Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekeceği-
8. HD. 15.02.2016 T. E: 2015/17240, K: 2434-
8. HD. 11.02.2016 T. E: 2015/22432, K: 2231-
Temliken tescil isteyen davacının yani malzeme sahibinin olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık olduğundan temliken tescil talebinde bulunmasının mümkün olmadığı-
Tapu iptali ve tescil davasında muhdesatlar konusunda bir talepte bulunulmadığına, yargılama sırasında taşınmaz üzerindeki muhdesatın eldeki dava davacıları tarafından meydana getirildiği ve halen de aynı kişiler tarafından kullanıldığı belirlendiğine ve taraflar arasında derdest ortaklığın giderilmesi davası da bulunduğuna göre, davanın hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemeyeceği-
Taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda, muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu- Eldeki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının açılması sırasında varolan hukuki yarar kararın temyiz inceleme tarihi itibarıyla ortadan kalkmış olduğundan, mahkeme hukuki yararın sadece davanın açıldığı tarihte değil, davanın devam ettiği süre içinde de mevcut olmasını arayacağından, usul hukuku yönünden davanın görülmesinde güncel hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespitinin istenemeyeceği- Çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığının kabul edilmesi, muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerektiği-