Bir kimsenin, kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş, imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamayacağı, işte bu nedenle yasa koyucunun imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğunu duyduğu-
Bir kimsenin, kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamayacağı, işte bu nedenle yasa koyucunun imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğunu duyduğu- Davada yıkım isteği bulunduğuna göre 15 parsel numaralı taşınmazın malikleri de göz önünde bulundurularak, mahkemece, 15 parsel numaralı taşınmazın maliklerinin davada yer almaları sağlanması ve 15 ile 32 parsel numaralı taşınmazların güncel tapu kayıtları dosya içerisine alınması gerekeceği-
TMK. bütünleyici parçayı(mütemmim cüz) düzenleyen mad. 684, eklentiyi (teferruat) düzenleyen mad. 686 ve 687 hükümleri de dikkate alınmak suretiyle; elektrik mühendisi, fen bilirkişisi ve hukukçu (bütünleyici parça- eklenti arasındaki farklar konusunda bilgi ve ehiyet sahibi) bilirkişiden oluşacak yeni bir bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, davaya konu mahcuzların, otelin bütünleyici parçası veya eklentisi olup olmadığının tespit edilmesi, bu hususları gösterir hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor alınması,bundan sonra dosyadaki diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme neticesinde yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mütemmim cüz niteliğindeki şeylerin, bütünden ayrı haczedilemeyeceği- Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebileceği-
Taşınmaz üzerinde ipotek bulunmasa da, TMK. mad. 684/1 uyarınca; bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da (mütemmim cüzüne de) malik olduğundan, bütünleyici parçanın (mütemmim cüzün) taşınmazdan ayrı olarak haczedilemeyeceği- İcranın geri bırakılmasına ilişkin mahkeme kararı bulunduğundan ve dolayısıyla hacizlerin kendiliğinden kalktığından bahisle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmişse de, bu karar şikayetin esasının incelenmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyularak yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu verilen raporda; şikayete konu trafoların, taşınmazın mütemmim cüzü niteliğinde olduğu bildirildiğinden, mahkemece, İİK'nun 83/c ve TMK'nun 684/1. maddeleri gereğince, mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu muhdesatların meydana getirilme tarihi; dava dilekçesi, tanık beyanları ve toplanan delillere göre 2006-2007 yılları olup, davalının taşınmazdaki hisselerini satın aldığı tarihlerde anılan muhdesatların parsel üzerinde mevcut olduğu anlaşıldığından davalının anılan parseldeki hisselerini satın aldığı tarihte taşınmazın üzerinde mevcut olan muhdesatlarla birlikte satın alma işlemini gerçekleştirdiğinin kabulü gerektiği-
Taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davasının bulunmadığı, taşınmaz ve muhdesatın kamulaştırmaya konu olduğuna ilişkin herhangi bir iddia,savunma, bilge ve belge de olmadığı anlaşıldığından, davacıların muhdesatın tespiti davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı-
TMK. mad. 686 uyarınca, teferruat niteliğinde olduğu anlaşılan mahcuzlar rehin kapsamında kaldığından, ipotek akit tablosunda yazılı olmasalar da, bunların İİK. mad. 83/c uyarınca taşınmazdan ayrı haczedilemeyecekleri-