Muhdesatın tespiti isteği- Tarafların ortak mirasbırakanından kaldığı hususunda uyuşmazlık bulunmayan davaya konu parsel üzerinde bulunan iki katlı binanın 1 katının, davacıların murisi tarafından tamamen kendi geliri kullanılarak, kendi nam ve hesabına yaptırıldığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde kanıtlanamadığından, eve yönelik talebin reddine karar verilmesi gerektiğiğ
Mahkemece, dava konusu taşınmaza dair tüm tedavüllü tapu kayıtlarının getirtilip, imar uygulaması yapılıp yapılmadığı, taşınmazın imar uygulaması sonucu davacı adına tescil edilip edilmediği imar uygulaması sonucu oluşmuş ise davalının imardan önce taşınmazda mülkiyet hakkının bulunup bulunmadığının belirlenmesi, taraflar tanık deliline dayanmış olup, dinletecekleri tanıkların isimlerini bildirmeleri için süre verilmesi ve bildirildiğinde dinlenmesi,ağaçları kimin diktiği hususu tereddüt bırakmayacak şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
davada taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığı, taşınmaz ve muhtesatın kamulaştırmaya konu olduğuna dair herhangi bir iddia, savunma, bilgi ve belge de bulunmadığından davacıların dava konusu taşınmazlar üzerindeki muhdesatlar yönünden tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
Taşınmaz üzerine paydaş ...'in hesabına mütemmim cüz niteliğinden zeytin ağacı dikildiğinden davada yıkım isteği bulunduğu gözetilerek T.M.K.'nun 684.maddesi hükmü uyarınca ...' in de davada yer almasının zorunlu olduğu-
Üzerinde muhdesat bulunan taşınmazın ortaklığının giderilmesinin dava edilmesi halinde, bu muhdesatların bir veya birkaç paydaşa ait olduğuna ilişkin tapu kaydında şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar arasında oybirliği sağlanabiliyorsa ortaklığın giderilmesi davasına bakan mahkemece taşınmazın muhdesatsız çıplak değeri ile muhdesat değerlerinin ayrı ayrı belirlenmesi, taşınmazın muhdesatlı değerinin yüzde kaçının taşınmazın arzına, yüzde kaçının muhtesata isabet ettiğinin saptanması, üzerindeki muhtesatla birlikte satılacak olan taşınmazın satış parasının paylaştırma oranları belirlenirken taşınmazın muhdesatsız çıplak değerinin taşınmazdaki mülkiyet payları oranında tüm paydaşlara, muhdesatın değerinin ise sadece muhdesatı meydana getiren paydaş veya paydaşlara verilmesini sağlayacak şekilde oranlama yapılmasının, satış bedelinin belirlenecek bu oran dahilinde paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesinin zorunlu olduğu-
Bir kimsenin kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamayacağı-. Yasa koyucunun imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğunu duyduğu-
Taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirildiği, taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısmın, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayıldığı, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkının tanındığı, hemen belirtmek gerekir ki taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kastın, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılar olduğu, diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekeceği-
Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor ve ekindeki krokiye göre yapının bir bölümünün (kırmızı boyalı) 402 parsel içinde kaldığının anlaşıldığı, yapılan yapının kalan bölümünün 402 parsel dışında kalmasının, yapıya ilişkin ayrı ayrı meydana getirilen muhdesatların her davacı yönünden ayrı ayrı aidiyetinin tespitini istemine ilişkin talebin tamamen reddini haklı göstermeyeceği-
Davalının taşınmazda muhdesatın meydana getirilmesinden sonra pay satın alarak paydaş olduğundan payı, üzerindeki muhdesatla birlikte satın aldığının kabulü gerekip davacının muhdesatla ilgili isteğini önceki malike eda davasıyla talep etmesi gerektiği-
Taşınmaz üzerinde temelli ve kalıcı nitelikte bir yapı inşa edilmesi durumunda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 684. ve 718. madde hükümleri ile, yapının, üzerinde veya altında bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz'ü) haline geleceği ve ana taşınmazın mülkiyetine tabi olacağına ilişkin “üst toprağa bağlıdır” kuralı düzenlenmiş ise de; taşkın yapılarda, taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle anılan kurala ayrıcalık getirildiği, taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısmın taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayıldığı-