SSK. prim ve diğer alacaklarının tahsili için -6183 sayılı Kanuna göre- borçlular hakkında yapılacak takipler nedeniyle, SSK tarafından açılacak iptal davalarına, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer (il) iş mahkemesinin görevli olduğu-
İcra dosyası içeriğinden (Tapu İdaresinden ve Trafik Bürosundan ve Bankalardan, haciz teskerelerine verilen cevaplardan), haciz tutanaklarının içeriğinden ve borçlunun mal beyanında belirttiği mallarının borcu karşılamaya yeterli olmadığının anlaşılması halinde, borçlunun aciz halinde olduğunun kabulü gerekeceği–
"İtirazın iptali davaları"na, tasarrufun iptali davalarında "bekletici mesele" olarak kabul edilmesi gerektiğinden, bu iki davanın birleştirilerek birlikte görülemeyeceği–
İptal davası "ayni" bir dava olmayıp "şahsi" (kişisel) dava olduğundan, davanın konusu taşınmaz dahi olsa, özel yetki hükmü olan -ve taşınmazın bulunduğu yerdeki mahkemenin yetkili olduğunu belirten- HUMK. mad. 13'ün (HMK mad. 12'nin)iptal davalarında uygulanamayacağı–
Tasarrufun iptali davasında, borçlu tarafından icra mahkemesinde açılmış olan "imzaya itiraz" davasının sonucunun "bekletici mesele" sayılarak beklenmesi gerekeceği–
"Taraf teşkili" kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece kendiliğinden gözetileceğinden, aralarında "zorunlu dava arkadaşlığı" bulunan "borçlu" ya da "üçüncü kişi"nin açılan davada davalı olarak gösterilmemiş olması halinde, bu kişiye usulüne göre dava dilekçesi tebliğ edilip, kendisine savunma olanağı tanınmadan tasarrufun iptali davasının sonuçlandırılamayacağı–
"Dava şartı"nın gerçekleşmemiş olması nedeniyle (örneğin"hak düşürücü süre", "husumet", "kesinleşmiş geçerli bir icra takibi bulunmaması", "davacının davalı borçluda bir alacağı bulunmaması", "borcun, tasarruftan önce doğmuş olması", "aciz belgesi bulunmaması" vb. nedenlerle) iptâl davasının reddedilmesi halinde -Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/II. maddesi uyarınca- davalı lehine "maktu" vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği–
Kamu alacağından dolayı 6183 sayılı Kanuna göre tasarrufun iptali davası açılabilmesi için öncelikle "kesinleşmiş ve muaccel hale gelmiş bir kamu alacağı"nın bulunması (borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmiş ve ödeme emrinin kesinleşmiş olması) gerektiği; bu nedenle borçlu tarafından, gönderilen ödeme emrinin iptali için idare mahkemesine açılan davanın sonucunun, açılan tasarrufun iptali davasında "bekletici mesele" yapılması gerekeceği-