Tasarrufun iptali davalarında, iptal davası sabit olduğu taktirde, davacının bu davaya konu teşkil eden taşınmaz mal üzerinde üçüncü şahıs adına olan kaydın tashihine mahal kalmadan cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde edeceği–
Taşınmazı borçludan satın almayıp, üçüncü kişiden devralan dördüncü kişiler yönünden tasarrufun iptal edilebilmesi için, bu kişilerin kötüniyetli olduklarının davacı tarafından kanıtlanması gerekeceği, bunun kanıtlanması halinde "tasarrufun iptaline" karar verilmesi, aksi taktirde "tasarrufa konu malı elinden çıkaran (üçüncü) kişinin, elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri ile sorumlu tutularak tazminata mahkum edilmesi" gerekeceği, böyle yapılmayarak kötü niyetli kabul edilen dördüncü kişi hakkında hem "iptal" hem de "tazminat" kararı verilemeyeceği–
HUMK.’un 440/III-3. maddesi uyarınca, Hukuk Genel Kurulu’nun davanın açılmamış sayılmasına ilişkin bozma kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulamayacağı-
İİK. 277 vd.'na göre tasarrufun iptali istenebilmesi için, borcun tasarruf tarihinden önce doğmuş olması gerektiği- Tasarrufun iptali davasında, ticari defterler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinin, davacı alacaklı ile davalı borçlu arasındaki temel ilişkinin hangi tarihte başladığına yönelik olması gerektiği-
Tasarrufun iptali davasında, üç takip dosyası yönünden iptalinin istenmiş olması halinde, mahkemece verilen kararda, tasarrufun hangi takip dosyalarındaki alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak iptal edilmiş olduğunun belirtilmesi gerekeceği–
Tasarrufun iptali davalarında vekalet ücretinin "takip konusu (aciz vesikasında veya aciz vesikası hükmünde olan haciz tutanağında yazılı olan) alacak miktarı" ile -iptal edilen- "tasarrufa konu malın, tasarruf tarihindeki değeri"nden hangisi az ise o miktar üzerinden taktir olunacağı–
Temyiz harç ve giderlerinin noksan ödendiğinin sonradan anlaşılması halinde mahkemece -ilgiliye bu noksanlığı gidermesi için yedi günlük kesin süre verilmeden- "icranın temyiz edilmemiş sayılmasına" karar verilemeyeceği–
Mahkemece borcun ödenmiş olması nedeniyle -dava konusuz kalmış olduğu için- "esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına" karar verilirken ayrıca davanın açılmasına sebep olmuş olan davalılar aleyhine yapılan giderleri ve vekalet ücretine de hükmedilmesi gerekeceği–