Kira sözleşmesinin özel şartlarında yazılı bulunan ve «teminat olarak alındığı» belirtilen paranın geri verilmesi için alacaklı tarafından yapılan takibe itiraz üzerine alacaklının «itirazın kaldırılmasını» icra mahkemesinden isteyemeyeceği–
İşletme projesine yapılan itiraz üzerine kat malikleri kurulunca verilen kararın kanuna uygun olarak alınmadığı iddiasının icra mahkemesinde incelenemeyeceği–
Takip konusu yapılan toplam alacak içerisinde «işlemiş faiz»de bulunması halinde icra mahkemesince «faize faiz yürütülemeyecek şekilde takibin sürdürülmesini sağlayacak biçimde» karar verilmesi gerekeceği–
Kambiyo senedi niteliğindeki belgeye dayanarak genel haciz yoluyla takip yapılabileceği-
BK. 486 (şimdi; TBK. mad. 585) uyarınca adi kefilin kefaletten dolayı sorumlu olabilmesinin ancak kefalet aktinden sonra borçlunun iflas etmesi veya hakkında takip yapılıp da alacaklının hatası olmaksızın takibin semeresiz kalması yahut borçlu aleyhine Türkiye’de takip yapılmasının imkansız hale gelmesiyle mümkün olabileceği- (Not: Doğrudan doğruya kefile başvurulabilmesi şartlarına; 6098 s. TBK.'yla, borçluya konkordato mehli verilmiş olması da eklenmiştir.)
Gerek ilam ile gerek ara kararı ile hükmedilen nafakanın -kesinleşmesine gerek olmadan- (başlangıç tarihi ayrıca açıklanmamış ise) karar tarihinden itibaren istenebileceği–
Ancak İİK. 68/I’de öngörülen «borç ikrarı»nı içeren belgelere dayanılarak «itirazın kaldırılması» talebinde bulunulabileceği, «alacağın tahsilinin gerekip gerekmediğinin yargılamaya bağlı olduğu» durumlarda, «itirazın kaldırılması» için icra mahkemesine başvurulamayacağı–
İtiraz konusu borcun dava açıldıktan sonra ödenmiş olması veya itirazdan sonra takipten feragat edilmiş olması halinde davanın konusuz kalacağı ancak icra mahkemesince bu durumda dava açılmasına sebebiyet veren aleyhine «yargılama gideri» ve «avukatlık ücreti» ile «inkâr tazminatı»na hükmedilmesi gerekeceği–
Takibe itiraz eden mirasçı -borçlunun, kötüniyeti belgelendirilmiş olmadıkça- icra mahkemesince (tetkik merciince) borçlu (mirasçı) aleyhine «inkâr tazminatı»na hükmedilemeyeceği–
«İşletme projesi»nin kat maliklerine veya bağımsız bölümden yararlananlara imzaları karşılığında bildirilmesi gerektiği–