Ancak İİK. 68/I’de öngörülen «borç ikrarı»nı içeren belgelere dayanılarak «itirazın kaldırılması» talebinde bulunulabileceği, «alacağın tahsilinin gerekip gerekmediğinin yargılamaya bağlı olduğu» durumlarda, «itirazın kaldırılması» için icra mahkemesine başvurulamayacağı–
Aynı takipte borçlu sıfatıyla birden fazla kişi tarafından itirazda bulunulması ve alacaklının itirazın kaldırılması talebinin kabulü halinde borçluların her biri hakkında ayrı ayrı % 40 tazminata hükmedilemeyeceği (hükmedilecek % 40 tazminatın borçlulardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekeceği—
«Sayman mutemet alındısı», «tahakkuk fişi» ve «banka tahsil fişi»nin İİK’nun 68. maddesinde yazılı belgelerden olmadığı–
Takip konusu yapılan ve takipten itibaren faiz istenilen alacak içerisinde «işlemiş faiz»de bulunması halinde borçlunun «faize faiz istendiği» şeklindeki itirazının yerinde olacağı–
«İtirazın kaldırılması talebinin kabulü» halinde, kötüniyetli olmasa dahi, borçlu aleyhine % 40 (şimdi; %20) tazminata hükmedilmesi gerekeceği–
Yetki itirazında, yetkili olmaları koşuluyla, «birden fazla icra mahkemesinin (dairesinin) yetkili olduğu»nun bildirilebileceği– (Not: HMK . mad. 19 gereğince; birden fazla yetkili mahkeme varsa, itirazda bulunanın seçtiği mahkemeyi (icra dairesini) bildirmesi gerekir, aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz..)
«Fatura ödeme dekontu» ve «teminat mektubu»nun, İİK’nun 68. maddesinde yazılı belgelerden olmadığı–
Takip dayanağı alacağın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre tahsil edilebildiği durumlarda, bu alacağın İİK’na göre icra dairelerinde takibe konulmuş olması ve borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi halinde, alacaklının icra mahkemesinden «itirazın kaldırılması»nı isteyemeyeceği–