A. deniz yatağı olan bir yerin, tapu kapsamı içinde kalsa bile, özel mülkiyete konu olamayacağı-
Hazinece açılan ve “devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden olduğu” iddiasını içeren davalarda, on yıllık hak düşürücü sürenin dikkate alınmayacağı-
Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve menfaati umuma ait kamu mallarından sayılan akarsu ve yatakları etrafındaki arazi sahipleri ile kamunun su ihtiyacını karşılamak üzere aktif olarak kullanıp ve yararlanmalarını sağladığı sürece özel mülkiyete konu olmayacakları, ancak suları kendiliğinden kuruyan, çekilen veya yatak değiştiren akarsuların, doğal nitelikleri sonucu kazandıkları kamu malı nitelikleri de son bularak, medeni hukukta düzenlenmiş özel mülkiyet konusu olabilecekleri-
Kamunun yararlanmasına mahsus yerlerden olan camilerin özel mülke konu olamayacağı-
Kıyıların, denizin uzantısı (ve bütünleyici parçası) olduğu, özel mül- kiyet konusu olamayıp, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu-
K. ve kayalıkların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden sayılacağı, bu nedenle özel mülkiyet konu olamayacağı gibi zilyedlik yoluyla da kazanılamayacağı-
Mer’aların, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kamu mallarından olduğu, özel mülkiyete konu olamayacağı-
Dağ, tepe, kayalık vb. gibi yerlerin “tarım elverişli bölümleri”nin (imar-ihya yoluyla üretime elverişli hale getirilen kısımlarının) zamana-şımı yoluyla mülk edinilebilecekleri-