Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya ilişkin istisnalar arasında sayılmayan bir usuli işlem ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerektiği- Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar verileceği; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştiremeyeceği-
3. HD. 24.01.2017 T. E: 761, K: 483-
Yerel mahkemece verilen direnme kararına yönelik olarak yeniden inceleme yapılması neticesinde; mahkemece hükme esas alınan raporun dosya kapsamına uygun, denetime elverişli nitelikte olduğu, mahkemenin bu konudaki değerlendirmesinde de belirttiği üzere raporun sadece araçta oluşan hasarın belirlenmesi için alındığı-
3. HD. 19.01.2017 T. E: 748, K: 370-
İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda incelemenin, kararına direnilen dairece yapılacağı, direnme kararının öncelikle inceleneceği, Daire'nin, direnme kararını yerinde görürse kararını düzelteceği; görmezse dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na göndereceği-
"Davalı boşanma kararından sonra çalışarak bir gelir elde etmeye başladığından yoksulluğunun ortadan kalktığı, davacının da ekonomik durumunda önemli bir değişiklik olmadığı anlaşıldığından davalının her an sonlandırılacak bir işte çalışması, sabit ve güvenceli olmaması belirtilmiş ise de aynı şartların davacı içinde geçerli olduğu, yoksulluk nafakasının bu şartlarda kaldırılmaması, azaltılarak da olsa devamının sosyal devlet ve eşitlik ilkesine de aykırı olduğu" gerekçesiyle verilen direnme kararının yerinde ve doğru olduğu-
Evlat edinilen davacının Üniversitede tarih bölümü öğrencisi olduğu, biyolojik annesi ile birlikte yaşadığı, babasından 150,00 TL yetim maaşı aldığı, davalıların ise Almanya'da yaşadıkları, davalılardan birinin 1325 Euro, diğerinin 1100 Euro emekli maaşı aldığı, Almanya'da kredi ile alınmış dairelerinin ve araçlarının olduğu, davacının Almanya dışında eğitim görmesi sebebiyle yapmak zorunda kaldığı giyim, barınma, yiyecek, eğitim vs giderlerinin fazlalığı ve böylece tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve davalıların gelir durumu nazara alındığında mahkemece hükmedilen nafaka miktarının (500'er TL.) hakkaniyete uygun olduğu-
Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde mahkemenin artık bu uyma kararı ile bağlı olduğu-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği- Dairece verilen son karar tarihi itibarı ile davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak tesis olunan kararın önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine alt mahkemece verilen kararın temyiz incelemesi her hâlde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır hükmü yürürlükte olduğu ve temyiz incelemesinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılması gerektiği-
Mahkemece alacaklı aleyhine para cezasına hükmedilmediği ve borçlu tarafından da bu husus temyiz edilmediğinden bu durumun alacaklı lehine kesinleşmiş sayılacağı ve usuli kazanılmış hak oluşturacağı-