İcra mahkemesince “tebliğ tarihinin düzeltilmesi” yönünde bir karar verilmediği sürece borçlunun yasal 7 günlük süreden sonra yaptığı itirazın sonuç doğurmayacağı-
Temlik tarihinden sonra, alacağını temlik etmiş olan alacaklının “borçludan alacağı olmadığı” şeklindeki beyanının sonuç doğurmayacağı - Alacağın temliki işleminin geçersizliğinin genel mahkemede açılacak bir davada ileri sürülebileceği, temlik işlemi iptal ettirilmediği sürece geçerli ve bağlayıcı olup, icra mahkemesince tartışma konusu yapılamayacağı-
Temerrüt faizinin “borçlunun, para borcunun zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine kendiliğinden işlemeye başlayan ve temerrüdün devamı süresince varlığını sürdüren bir karşılık” olduğu; buna karşılık “alacaklıya ait bir paranın faiz geliri elde etmek amacıyla ödünç verilmesi, veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması öngörülmüş olması halinde ise ‘kapital faizi’ nin söz konusu olacağı-
Kredi kartı sözleşmesinin özelliği nedeniyle borçlunun temerrüdünün, banka tarafından akdi ilişkinin sona erdirilip, hesap kat edildikten sonra borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse, bu sürenin bitiminden itibaren oluşacağı, sözü edilen temerrüt tarihinden yasa gereği bankaya başvuru tarihine kadar anaparaya “asıl alacak + akdi faizden oluşan” …. temerrüd faizi uygulanacağı – yukarıda belirtilen biçimde oluşan toplam alacağa, icra masrafları ve BSMV ilave edildikten sonra bankaya başvuru tarihine kadar borçlu tarafından yapılan ödemelerin BK. nın 84. maddesi (şimdi; TBK. mad. 100) nazara alınarak, borçtan mahsup edilip, kalan toplam alacak tutarının 12 eşit taksite bölünmesi gerekeceği-
Borçlu tarafından; yetkiye, borca, faize ve takibe itiraz edilerek takibin durdurulmasının istenmiş olması halinde icra müdürlüğünce takibin durdurulması ve yetki itirazının usulüne uygun olup olmadığının icra mahkemesince ancak “itirazın kaldırılması” aşamasında incelenmesi gerekeceği; bu hususun “şikayet” yoluyla incelenemeyeceği-
Yapılan düzenleme ile noter senetlerinin diplomasi veya konsolosluk temsilciliklerince onaylanması zorunluluğunun kaldırılmış olduğundan, borç kabul belgesinin düzenlendiği ülkenin yetkili makamınca tasdikinin yeterli olacağı-
Borçlunun süresi içinde icra dairesine başvurarak itirazda bulunup takibi durdurmasından sonra alacaklının takibin devamını ancak alacaklının genel mahkemeden veya icra mahkemesinden alacağı -«itirazın iptali» veya «itirazın kaldırılması» konusunda- olumlu kararla mümkün olacağı–
Borca itiraz dilekçesinin, şirket adına değil şirket temsilcisi adına verilmiş olması halinde, şirket hakkında yapılmış olan takibin durdurulamayacağı–
Baro levhasında adı yazılı bulunmayan avukatın, avukatlık yapmaya yetkili olmadığı ve bu nedenle bu kişinin borçlu adına vekaleten yaptığı itirazın hukuki geçerliliğinin bulunmadığı–
Borcun yalnız bir kısmına itirazda bulunulmuş olması halinde, takibe kabul edilen miktar için devam olunacağı–