Davalı adresinin bildirilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılamayacağı- İlanen tebligat, en son başvurulacak çare olduğundan adres araştırmasının titizlikle ve kararlılıkla yapılması gerektiği-
Davalıya gönderilen dava dilekçesi ekli duruşma gününü bildiren davetiye Tebligat Yasasının 21.maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, muhatabın adreste bulunmama sebebi sorulan kapıcının imzadan imtina ettiği açıklanmadığı gibi imzası da alınmadığından yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı ve taraf teşkilinin kamu düzenine ilişkin olup Hakim tarafından re’sen (kendiliğinden) her aşamada dikkate alınması gerektiği- 
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30/03/2005 ve 2005/6-190-220 ve 2005/6-518-518 sayılı kararlarının da bu doğrultuda olduğu bilinerek, İcra Mahkemesinin, ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamayacağı-
Muhatabın adreste bulunmama sebebi yazılmadığı gibi, haber verilen komşunun imzası alınmadığı ya da imzadan çekinip çekinmediği belirtilmediğinden dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğu- 
Davalı şahıs ve davalı şirket tasfiye memuru adına çıkartılan, gerekçeli karar ve davacı yanın temyiz dilekçesi tebliğlerinin, bila tebliğ iade edilmesi neticesinde, doğrudan Tebligat Kanunu. mad. 35 'e göre yapılmış olup, adı geçenlerin mernis adreslerinin tespit edilerek, gerekçeli karar ve davacı yanın temyiz dilekçesinin bu adreslere usulünce tebliğ edilmesi gerektiği-
Şikayet konusu yapılan ödeme emri tebligatının TK.'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek, borçluya önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2 maddesine göre  çıkartıldığı ve bu tebligatın usule aykırı bir tebligat olduğu- Usule aykırı tebliğin hükmü ise 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53.maddesinde düzenlendiği; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Satış ilanının tebliğ edildiği tarih itibariyle borçlunun usulsüz tebligattan haberdar olduğu ve bu tarihe göre 7 günlük süre içerisinde usulsüz tebligat şikayetinin ileri sürülmediğine işaret edilmiş ise de; satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle şikayet yapıldığı ve henüz bu şikayetin sonuçlanmadığı şikayetçi tarafça ileri sürüldüğüne göre mahkemece bu dosyanın akıbeti araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Gerek birinci gerekse ikinci ihtarnamede haber verilen komşunun imzadan imtina ettiği tebliğ evrakına yazılmadığı gibi imzasının da bulunmadığı anlaşıldığından bu ihtarlara dayalı olarak verilen ihraç kararının iptaline karar verilmesi gerektiği-
Kira alacağının tahsili için haciz ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine itiraz edilmemesi nedeniyle davacı alacaklının icra mahkemesine başvurarak davalı borçlu aleyhine temerrüt nedeniyle tahliye istemi-