Satış ilanı tebliğ işleminin, “Muhatabın adresi geçici kapalı olup Adana'ya gittiği imzadan imtina eden komşusu ve köy azası ....... dan öğrenildi. Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi gereğince Mahalle-Köy azası .... ... tebliğ edilip adresin kapısına 2 nolu örnek yapıştırılarak imzadan imtina eden komşusu ve köy azası .... ... haber verildi.” şerhi ile Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istendiği, ancak; muhatabın tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmediği, dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
Borçluya yapılan örnek 7 ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ belgesinin incelenmesinde; muhatap işte olduğundan evrakın muhtara bırakıldığının belirtildiği, muhatabın işte olduğunu beyan eden kişinin kim olduğunun belirtilmediği, imzasının alınmadığı, imzadan çekinmiş ise, bu husus yazılarak imzalanmadığının görüldüğü, muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği, Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kişilerden sorulup tebliğ mazbatasında tesbit ve tevsik edilmeden, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu-
Borçluya yapılan örnek 7 ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ belgesinin incelenmesinde; borçlunun bilinen adresine normal yolla bir tebligat çıkarılmaksızın doğrudan adres kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebligat gönderildiği anlaşıldığından, yukarıdaki Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği-
Borçluya yapılan örnek 7 ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ belgesinin incelenmesinde; "Tebligat Kanun'nun 21. maddesine göre evrak muhtara bırakılıp, kapıya ihbar yapıştırılıp muhtar komşusuna haber verildi.” açıklamasına yer verildiğinin görüldüğü, tebliğ memurunun, muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebini ve tevziat saatlerinden sonra geleceğini Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca ilgili kişilerden sorup tespit ve tevsik etmeden muhtara tebliğ ve ihbar yapıştırma işlemini yaptığı anlaşıldığından, yapılan tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği-
Şikayetçi borçlu adına gönderilen satış ilanı, TK'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de; tebliğ mercinin, tebligat mazbatasında, tebliğin TK'nun 21/2. maddesine göre yapılması yönünde düşülmüş bir şerhi bulunmadığından tebliğ memurunca doğrudan TK'nun 21/2.maddesine göre yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu-
Dava dilekçesi ekli ve duruşma gününü belirtir meşruhatlı davetiye, 08 Eylül 2015 tarihinde Tebligat Yasası’nın 21. maddesine göre “Soğanlı Mahallesi Muhtarına bırakıldı, 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırıldı, imza vermekten imtina eden D.5 komşusuna haber verildi” şerhiyle Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddeye göre tebliğ edildiği, davalı borçlu adına çıkarılan tebligatta beyanı alınan ve haber bırakılan komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmadığı, tebliğ tutunağında “komşu imzadan imtina etmiştir” şeklinde şerh mevcut ise de, bu şerh yapılan tebligatı usulüne uygun hale getirmeyip, davalıya yapılan tebligatın geçersiz olduğu, bu durumda, HMK’nun hukuki dinlenilme hakkını düzenleyen 27. maddesi gereğince Mahkemece davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir usulüne uygun tebligat yapıldıktan ve taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi için kararın bozulması gerektiği-
Satış ilanının şikayetçi borçluya 30.06.2015 tarihinde “...en yakın komşusu isim imza imtina soruldu...” şeklinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, tebligat mazbatasına, dağıtıcı tarafından beyanda bulunan komşunun ad ve soyadının yazılmadığı ve ardından yine haber verilen komşunun da ad ve soyadının yazılmadığı görülmekle Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri gereğince, tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı-
Tebliğ yapacak kişinin öncelikle bilinen en son adresine tebligat çıkartılıp, bu adresin tebliğe elverişli olmaması halinde muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine tebligat yapılması, ilk defa bildirilen adres, adres kayıt sistemindeki adres dahi olsa öncelikle tebliğ evrakının anılan yasanın 10.maddesine göre normal bir şekilde çıkartılması, Kanunun 20. ve 21. maddesinin 1.fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29.maddesince muhatap lehine araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerektiği-
Davacı borçluya gönderilen duruşma gününü bildirir davetiyenin; "muhatap ve aile fertleri tebliğ anında şehirde olduğu komşusundan öğrenildi. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21.maddesine göre imtina edilen tebliğ evrakı Perşembe Köyü muhtarına tebliğ edildi, 2 No'lu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı ve komşusuna haber verildi" şerhi ile tebliğ edildiği, muhatabın, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğinin tevsik edilmediği görülmüş olup, buna göre, duruşma gününün bildirilmesine ilişkin olarak çıkarılan davetiyenin tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun olarak yapılmadığı ve dolayısıyla usulsüz olduğu anlaşıldığından, mahkemece, davacı borçluya usulüne uygun duruşma günü tebliğ edilmeden, HMK'nın 150/1. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına, daha sonra da aynı Kanun'un 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-