Davalı-3.kişi aleyhine açılmış olan davanın, feragat nedeni ile reddine, davacı tarafından davalı-malik ve davalı-3.kişi hakkında dava konusu bağımsız bölüm için açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalıların, davacı bankanın dava dışı kişi ile imzaladıkları Tarımsal Kredi Sözleşmesinin müteselsil borçlu ve müteselsil kefili oldukları, haklarında icra takibine geçildiği, davacının alacağını tahsil imkanı ve haczi kabil malının bulunamadığı, piyasaya yüklü miktarda borçlu olup ödemeye niyetlerinin bulunmadığı, bir kısım taşınmazlarını mal kaçırma gayesiyle kardeşlerine devrettikleri anlaşıldığından, davalılar arasındaki tasarrufun iptali gerekeceği-
Davacı şirket iflas ettiğinden, davacı vekilinin müvekkili şirket ile aralarındaki vekalet ilişkisinin sona ereceği ve davayı takip yetkisi de verilmediği için dava ehliyetinin kalmadığı- İflas dairesine duruşma günü bildirilip, davayı takip edip etmeyecekleri sorulmadığından, taraf teşekkülünün sağlanmadığı- Mahkemece, iflas dairesinden davayı takip edip etmeyecekleri sorularak, devam etme iradesinin bildirilmesi halinde yargılamaya iflas dairesi ile devam edilmesi aksi halde davacının aktif dava ehliyeti kalmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek olmadığı- İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel olmadığı, davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK mad. 283/1,2 maddesinin kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebileceği-
Taraflar arasında tasarrufun iptali davası olduğu- Mahkemece, ... Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı ile borçlu şirketin taşınmazları üzerine ihtiyati haciz konulduğu- Fakat davalı hakkında iflasın ertelenmesi kararı verilmesi sebebiyle, davacı ... Bankasının, davalı şirket adına kayıtlı dava konusu taşınmazlardaki ihtiyati hacizleri, yasal 7 günlük süre içinde davalı borçlu aleyhine normal icra takibine geçilememesi sebebiyle düştüğünden borçlu şirket hakkında kesinleşmiş bir alacak, bir icra takibi olmaması sebebi ile dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiği-
Borçlu şirketin iflasına ilişkin kararın kesinleşmesi ile hakkındaki takiplerin düştüğü ve davacı alacaklının davayı takip için iflas idaresinden yetki aldığı görüldüğünden, konusu kalmayan tasarrufun iptali davasında, davacı ve davalının haklılık durumunun tespiti gerektiği- Yargılama devam ederken borçlu iflas ettiğinden, davacı alacağı ile davalı üçüncü kişinin alacağının iflas masasına kaydı talep edilmiş, alacaklının alacağının bir kısmı kabul edilirken davalı üçüncü kişinin alacağı red edilmiş olup, dosya kapsamından davacı üçüncü kişinin, kayıt kabul ve sıra cetveline itiraz davası açtığı, davanın red edildiği ancak henüz kesinleşmediği anlaşıldığından ve anılan kararın davalı üçüncü kişi lehine bozulması halinde, iflas masasından alacaklarını davacı ile birlikte garamaten alacağından, davacının hukuki yararı bu hali ile de mevcut olup, davadaki haklılık durumunun tespiti anılan davanın kesinleşen sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği-
Borçlu şirketin iflasına ilişkin kararın kesinleşmesi ile hakkındaki takiplerin düştüğü ve davacı alacaklının davayı takip için iflas idaresinden yetki aldığı görüldüğünden, konusu kalmayan tasarrufun iptali davasında, davacı ve davalının haklılık durumunun tespiti gerektiği- Yargılama devam ederken borçlunun iflas ettiği, hem davacının hem de üçüncü kişinin alacaklarının iflas masasına kaydını talep ettiği, alacaklının alacağının bir kısmı kabul edilirken davalı üçüncü kişinin alacağının ise reddedildiği görüldüğünden, üçüncü kişinin açtığı ve reddedilen kayıt kabul ve sıra cetveline itiraz davasının kesinleşen sonucu beklenilmesi gerektiği, bu davanın üçüncü kişi lehine bozulması halinde, iflas masasından alacaklarını davacı ile birlikte garamaten alacağı, aksi halde ise tasarrufun iptali davasında yargılama giderinin davalılardan tahsiline karar verileceğinden, davacının hukuki yararının bu hali ile de mevcut olduğu-
Dosya içerisinde mevcut haciz tutanağında adresin kapalı olduğu, borçlunun taşındığının belirtildiğinden bu zaptın İİK'nun 105. maddesi niteliğinde bir belge olduğundan söz edilemeyeceği-
Davacı ile davalı borçlular arasındaki takip konusu çeklerin verilmesini gerektirir ticari ilişki ve borcun doğum tarihinin tespiti amacıyla taraf vekillerine bu yöndeki delillerini bildirmesi için süre verilmesi, bildirecekleri delillerin toplanması, davacı ile davalının akaryakıt işiyle uğraştığı anlaşıldığından gerektiğinde davacı ile davalı borçlunun ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilmesine karşın mahkemece davacı ve davalının ticari defterleri getirtilip borcun doğumu ve ticari ilişkinin başlangıcının buna göre tespiti yerine yalnızca tanık beyanlarına göre borcun doğum tarihi belirlenerek hüküm kurulmasının yerinde olmadığı-