Borçlu tarafından itiraz edilmeyerek takip kesinleşmiş olup davalı üçüncü kişinin muvazaa iddiasının ispatı için delilleri toplanıp göstereceği tanıklar dinlenmeden ve mahallinde keşif yapılarak, taşınmazın satış tarihindeki değeri saptanmadan, davalı 3. kişinin tapuda gösterilen bedel dışında satıcı borçluya ayrıca bedel ödeyip ödemediği sorulup tespit edilmeden eksik inceleme karar verilemeyeceği-
İptal davasına bakan mahkemenin, «dava konusu taşınmazın borçlunun meskeni olup olmadığını» araştıramayacağı, borçlunun dava konusu taşınmazı -diğer davalı- üçüncü kişiye satmakla meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağı-
Tasarrufun iptali davalarında üçüncü kişinin borçlu ile alacaklı arasındaki muvazaa iddiasını ileri sürmesi halinde mahkemece bu iddianın incelenmesinin gerekeceği, iptal davasının dinlenebilirlik şartlarında birisinin de tasarrufta bulunan kişinin borçlu durumda olması başka bir deyişle alacaklıya karşı gerçek bir borcun varlığının olduğu-
İcra takip tarihinin, “borcun doğum tarihi” olarak kabul edilemeyeceği–
Haciz işlemi için adresine gidilen borçlunun işyerini terketmiş olduğu-nun tesbit edilmesi ve tapu dairesinden borçlunun taşınmazının bulunmadı-ğının öğrenilmesi halinde, «haciz tutanağı»nın, «geçici aciz belgesi» ye-rine geçeceği—
Borçlunun haczedilen mallarının borcunu karşılamaması halinde, mal beyanında «taşınır taşınmaz hiçbir mal bulunmadığını» belirtmiş olan borç-lunun bu beyanı karşısında haciz tutanağının «geçici aciz belgesi» niteliğini taşıyacağı—
Elindeki “bono”ya dayanarak “alacaklı sıfatıyla” iptal davası açan alacaklının alacağının –kural olarak –bononun düzenlenme tarihinde doğmuş sayılacağı–
İİK.nun 277 vd. maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davalarında, davalı üçüncü kişinin "borçlu ile alacaklı arasındaki icra takibinin muvazaalı olduğunu" ileri sürmesi halinde, mahkemece bu iddianın incelenmesi gerekeceği, çünkü iptal davasının, dinlenebilirlik koşullarından birisinin de tasarrufta bulunan kişinin "borçlu" durumunda olması, başka bir değişle alacaklının gerçekten "alacaklı" sıfatını taşıması gerektiği-
Muvazaalı işlemler (haciz, satış, ipotek vs.) hakkında iptâl davası açılabileceği-
Alacaklının “malen” kaydını taşıyan bonoya dayanarak iptal davası açmış olması ve “tasarruf” ile “borcun doğum tarihi”nin birbirine yakın olması halinde, mahkemece borcun gerçek doğum tarihinin araştırılması gerekeceği-